bugün

kadınları dizginleyen millet ne der korkusu

Türk toplumundaki kadınların yetiştirilişlerini incelersek özellikle önceki dönemlerde kız çocuğunun özgüvensiz yetişmesi için oldukça elverişli bir ortam var genel itibariyle. Şu metafor doğrudur, ağaçları motor yağıyla sulayarak ürün vermesini bekleyemezsin. Bence çok kızın feminizm gibi sikindirik ve aslında sorunların devası olmayan ve devamlı ideolojik rantlar için kullanılan bir akımın kızlar tarafından tutma sebeplerinden biri de bu travmatik çocukluk dönemidir.
Analizi kadın bazında yaptık, fakat erkeklerin de güllük gülistanlık yetiştiğini söyleyemeyiz çünkü çoğunlukla bilinçsiz ve sağlıksız aileler söz konusu. Kadınlar gibi erkekler de yetiştirilirken pek çok şeye maruz kalıyor. Kadın olsun erkek olsun büyüyen pek çok bireyde geçmişinden kalma yaralar var. Aslında cevap açık, bu sorunun çözümü bilinçli aile sayısının artmasından geçiyor. Bu durumda sağlıklı bireyler yetişebilir, bu da topluma yansır.
Fakat şunu da gözardı etmemek lazım. insan yaşadığı çoğu travmadan sorumlu değildir. Örneğin babanız sizi dövdü falan diyelim küçükken ve bu sizde travmatik oldu. Bunu siz yapmadınız sonuçta elinizde değildi. Ama artık kişi birey olduktan sonra varolan travmalarını çözmekle ve elindeki imkanlarla bir şey yapmakla yükümlüdür. Yani feministler diyorlar ya işte efenim suçlu tamamen sartlardır iyi yetişsek böyle olmazdı falan. Şartların kesinlikle etkisi var, fakat kimin şartları güllük gülistanlık ki? Senin ne olduğunu belirleyen bu elinde olmayan şartlarla ne yaptığın. Ama senin yaptığın götünü yayıp dışsallaştırma yapmaktan ibaret. Zaten nadir bir azınlık dışında kimse iyi yetişmedi, kimsenin adam akıllı elinden tutan olmadı. Özgür iradesiyle kendini düzelten sağlam oldu.
güncel Önemli Başlıklar