bugün

türk sineması 107 yaşında

her şey (bkz: fuat uzkınay)'ın ''Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı'' adlı belgeseli çekmesiyle başladı ve türk sineması temellerini böylece atmış oldu. maalesef türk sineması'nı 1970 yılından itibaren benimseyen bir kesim var. bu kesim kıstas olarak şener şen, kemal sunal, münir özkul gibi usta, emekçi aktörlerimizi baz almakta.

fakat türk sineması bu ustalardan ibaret değil. ahmet tarık tekçe, mualla sürer, vahi öz,, sadri alışık gibi isimlerde türk sineması'Nın km taşlarıdır. peki neden bu sanatçılarımız hiç anılmıyor ya da örnek olarak gösterilmiyor merak ediyorum. x geleceğin şener şeni olabilecek bi yetenekse neden y veya z bir mualla sürer, sadri alışık ya da ayhan ışık olamıyor.