bugün

kırmızı oda

Nazlı'nın hikayesinde kadınları sürekli 'çok kıymetli erkekleri' sıkboğaz etmemesi, rahat bırakması, hep keyfini düşünmesi, pat diye geldiklerinde hoş geldin diye karşılaması, pat diye gittiklerinde güle güle diye uğurlaması gereken cariyeler olarak resmeden dizi. Hiçbir kadın, normal bir insanın ihtiyacı olan yeter miktarda ilgi ve sevgiyi gördüğü zaman Nazlı ve annesi gibi bağırmaz, kendini duyurmaya göstermeye bu kadar çalışmaz. bir kadın böyle bağırıyor, kendini hırpalıyorsa, bu denli mutsuzsa hak ettiği, gereksinim duyduğu ölçüde ilgi ve sevgiyi görmüyor demektir. ilgi ve sevgiyi göstermeyen, karşısındakine hiçbir şey vermeden ondan hep alan taraf da er ya da geç kendine yeni heyecanlar, tüketecek yeni şeyler bulmak üzere yanındakini bir sürü sorumlulukla yolun yarısında bırakıverir. zavallı nazlıcık kendisine sümük gibi yapışan recai efendi'nin tatmin edilmek için sabırsızlıkla nazlı gibi duygusal, geçmişi yaralı, hassas birini bekleyen aciz egosunu gerçek sevgi sanmış; ama birine sümük gibi yapışmak, haydiii ben geldim kapıya koş diye emrivaki yapmak, onu baskı altında bırakmak sevgi değildir. sevgi verdiğin sözü tutmaktır, zor gününde yanında olmaktır, yarı yolda ben senden hevesimi aldım deyip gitmemektir, aldatmamaktır, saygı duymak ve göstermektir. iyiyi de kötüyü de paylaşmaktır sevgi. vah vaahhh recai bey elinde çiçekle kapıya gitmiş de kız aşağı inmemiş. inmek zorunda olduğunu sana kim söyledi Recai? aman ne büyük acı ne büyük çaba ne büyük sevgi göstergesi. sanırsın okyanusta mahsur kalmışlar da var olan tek tahta parçasına kızı çıkarıp kendi donarak ölmüş. velhasıl kelam, sevgili kadınlar bu tiplere iyi bakın. bunlar kimseyi kendinizden çok sevmemeniz gerektiğinin ennn güzel örnekleridir. arama, sorma, ilgilenme, ottan püsürden daral, hayat arkadaşının rahatsızlıklarını bi göz önünde bulundurma, onun da duygusal ihtiyaçları olan bir birey olduğunu hiç hatırlama sonra vay efendim beni boğdun ben gidiyorum. e şurdan söktür git derler adama o zaman. sen de diyeceksin nazlıcık merak etme. seni hiç hak etmeyen bir hödükle çürümekten kurtulacaksın. öteki de recai'nin laciverdiymiş zaten kendini suçlama. seven insan arar sorar ilgilenir, korkularını anlar, saygı duyar, endişede bırakmaz. sal gitsinler yolları apaçık olsun.