bugün

dogville

Lars von trier film için yapay bir kasaba inşa eder ve dogville’i izleyiciye dünyanın kalanından izole bir tiyatro sahnesi olarak sunar. Film 9 bölüm ve 1 önsözden oluşur. her bölüm önden tanıtılır, bu şekilde izleyicinin duygularına kapılmasına da müsaade edilmemiş olur ve izleyiciye daha eleştirel düşünme fırsatı tanır.

Grace(nicole kidman), dogville’de bir yabancıdır ve “yabancı” olan bir sömürü kaynağı olarak görülmektedir. Biliyorsunuz Von trier filmlerinde yabancı düşmanlığı çok ön plandadır. Kapitalizmde insan, etrafındaki diğer insanların varlığını düşünmez yalnızca kullanılması gereken bir nesne(mal) olarak bakar. Filmdeki bibloları hatırlayın aslında hiç kimse grace’i o biblolardan daha değerli görmüyordu.

Sinemanın en aykırı yönetmenlerinden biri olan von trier (adam mütemadiyen seyirciyi rahatsız etme amacı güdüyor) özellikle şiddet ve cinselliği neredeyse her filminde ön plana çıkarır, filmlerindeki kadın karakterlere çektirdiği fiziksel ve psikolojik acılar hep tartışma konusu olmuştur. Grace de burada kapitalizmin kölesiydi ve von trier filmde kapitalizmi cinsel kölelik olarak betimliyordu. Chuck’ın grace’e tecavüz ettiği sahneyi hatırlayın, olay her ne kadar evde geçse de (dogville’de evlerin duvarları sadece yere çizilen çizgilerden oluştuğu için) seyirciye bunu aslında tüm dogville sakinlerinin gözünün önünde yaşanmış gibi geliyordu. Herkes oradaydı fakat kimse bir şey görmüyordu, engel olmuyordu....siz tüm bu gerçekliğin rahatsız ediciliğini iliklerinizde hissediyordunuz. işte kadına uygulanan şiddet karşısında toplumun tavrı; her şey ortadadır, herkes görür, bilir fakat durumu değiştirmek için hiçbir şey yapmaz.

film üzerinden homo homini lupus okuması yapmak da mümkün. Aslında herkesin ikiyüzlü olduğunu, saf bir iyilik olmadığını, daima maskelerin altında gizlenmiş bir kötülük olduğunu ancak insanların bu kötülüğü ortaya çıkarmak için fırsat kolladığının mesajını da verir. filmin sonunda iktidar toplumu katleder fakat katliamına neden olan aslında toplumun kendisidir. Güç ve kibrin birleştiği yerde etik değerlerin esamesi okunmuyor. adaleti de güç sahibi olan kişi dağıtıyor.

en nihayetinde sarkastik ve ciddi alegorik bir film. Hristiyanlığa yönelik eleştiriler vs 7 biblo, 7 çocuk, 7 büyük günah. kibir vurgusu. köydeki tek köpeğin adı musa mesela. grace kelime olarak rahmet, merhamet anlamı taşıyor olması. her kötülüğü affetmesiyle grace'in hz isa'yı temsil etmesi. grace'in zincire vurulması ile çarmıha gerilme arasında ve son sahnede grace-babası arasındaki konuşmayla baba-oğul ilişkisine yapılan vurgu gibi gibi gibi klasik von trier işte dedirten ve izlerken duvarları yumruklamanıza neden olabilecek bir film.

görsel
Üşüdüysen dogville’i yakalım grace.