meşhur türk amsalakları

dünyanın bir ülkesindeki online sözlüklerden birinin yöneticisi. kendine yarı yaşında, yarı kilosunda manita yapar. belli ki yenge de abinin karizmasına ve fiziğine vurulmuştur. yoksa cinsi latifi az çok biliriz. parayla, servetle, konağın (tıbbi anlamdaki konak, "host") sağlayabileceği reklam ve şöhretle, dünyevi imkanlarla zerre işleri olmaz.

* bu yönetici abimiz, sözlüğünün her türlü kuralını çatır çotur çiğneyip, sözde 3-5 beklemeli sözlüğe manitasını bir günde üye yapar.
* kalbisi de bismillah ilk iş kim olduğunu ilan eder. (yengecim, bunlar anon sözlük. kimsen kimsin.)
* densiz sözlük kullanıcılarından birkaçı, "e hani n'oldu bizim kurallar? e biz niye 5 yıl kapıda bekledik. hak hukuk adalet" diye densiz densiz mıkırdanmaz mı!
* kalbisi de "yaa! yaa! demek öyle paşam! çıkışta görüşücez sizinle!" diye densizlerle ağız dalaşına girer. postasını koyar. netice de mekanın sahibi kalbisidir.
* yenge densizlere dünyanın kaç bucak olduğunu gösterir: saatine yönetici kalbisine densizleri kapının önüne koydurtur.

saat saat gelişmeleri merakla izliyoruz. ha üç beş yıla velev sevimsiz bir şiddetli geçimsizlik vuku bulur, tatsız bir boşanma davası yaşanır. yenge de velevki -bizim kanunların tanıdığı yetkiyle- o boşanma davasında kalbisinin servetine (kaynağı eşşek-başlığı statüsüne indirilmiş ismi-lazım-değil sözlük kullanıcılarının ürettiği içerik olan servet) çöker. kirli çamaşırlarını ortaya saçar. o zaman da merakla izleriz.