bugün

ahlak diye bir şeyin olmadığı gerçeği

ister ateist ol, ister deist, ister agnostik vs vs. Eğer bir tanrı tarafından (Önemli çünkü objektif bilgi dediğimiz şeyi sadece onu yaratan belirler ve bilir) Bilgi verilmemişse kurulacak her türlü ahlak sisteminin temeli en özünde keyfi ve subjektif olacaktır. Bu önemlidir çünkü subjektif olarak birisi kendi kendine doğru ve yanlışı belirliyor ve bunları doğru kabul ediyor. Öncelikle evet, tanrı'yı saf dışı bırakırsan gerçekten ahlak denen şey var gibi gözüken ama olmayan bir ilüzyon olur. Bir din ne kadar saçma olursa olsun, eğer tanrı tarafından bir bildiri getiriyor ve bu bildiri içinde ahlak kuralları ve sonuçları varsa bu temeli sağlam ve rasyonel olan bir ahlak sistemi sunuyor demektir.

Örnekle anlatalım:

Nihilist: Neden buradayım, çünkü şu şu sebepler sonucu ortaya çıktım. Peki ne için buradayım, hiç bir şey. Anlam yok çünkü tanrı yok. Bir şey için burada değilim.

Teist: Neden buradayım, çünkü şu sebepler sonucu bir görev alacak şekilde ortaya çıktım. Ne için buradayım, görevimi yerine getirmek için.
--
Nihilist ahlak sistemi: Ahlak denilen şey aslında yoktur, her şey deterministik koşulların sonucu oluştuysa irade yoktur, sonuç olarak irade yoksa iyi kötü yoktur. her şey olması gerektiği gibidir çünkü her şey fiziksel süreçlerin sonucu oluşur.

Teist: Ahlak denilen şey vardır, bunu hissederiz. Sebebi fıtrattır. özgür irade vardır ve seçim haklarımız var. iyi ve kötünün olduğunu hissediyoruz fakat bunları ne ile temellendirirsek temellendirelim subjektif olacak fakat kuralları direkt olarak bildiren tanrı bize iyi ve kötü hakkında temel bilgileri verdiği için ve bağlayıcılığı olduğu için ahlak vardır ve bizim bu ahlak kurallarına uymamız için rasyonel bir temelimiz vardır.

Bu kadar. Bağlayıcılık konusu şöyle:

Senaryo bir: Hiç bir şeyin anlamı yoktur, ölünce yok olacaksın. insanlar kendi değerlerini satıyor, birbirine sınıflar atıyor ve uyulması bekleniyor. Ne için uymalıyım ?

Açıklayıcı örnek: bir oda ağzına kadar çöp dolu ve çöpleri temizlemek ahlak olsun. Onun yerine huzurlu bir şekilde oyun oynamak veya uyumak var bu da ahlaksızlık. neden keyfini yerine getirmek yerine fedakarlık yapsın ?

Senaryo iki: Tanrı vardır ve anlamlar vardır. Ölünce yok olacaksın, ne yaparsan yap bir şey değişmeyecek. Meryem ile hitler aynı yere gidecek.

Açıklayıcı örnek: Gerçekten doğru olan o çöpleri toplamak fakat toplayıp toplamaman hiç bir şeyi değiştirmeyecek. Toplayan ile toplamayan aynı yere gidecek. Fark yok.

Senaryo üç: Tanrı var, anlam var ve görev var. iyi ve kötü belirli ve odanın toplanması isteniyor. Sonucunda odayı toplayanlar çok daha mutlu olacakları temiz bir odaya gidecekler, toplamayanlar o odanın güzelliklerinden faydalanamayacaklar ve kısa süre keyif aldıktan sonra keyif alamayacağı pis bir odaya konacak.

Bu da bağlayıcılıktı.

Ve en önemlisi: Başlığı açan yazar için soruyorum. Gerçek nedir ? Ona ilahi destek olmadan ulaşabilir miyiz? Gerçek var mıdır ?