devletin araba konusunda fena giydirmesi

Yılbaşında sıfır araç fiyatları çok yükseldi. Zaten 2 yıldır kurdan dolayı yükselişteydi. Beklenen Ötv indiriminin henüz (yeni çıkartılan avantajlı kredi destek paketleriyle birlikte belki ötv indirimi de çıkabilir, bekleniyor) gelmemesi bir etken. Ayrıca pandemi sürecinde toplu taşıma yerine arabaya yöneliş ve üretimin durmasıyla arz da olmayınca talebi arttırdı. haliyle 2. El piyasasında fiyatlar haddinden fazla (fırsattan istifadeciler de dahil) yükseldi. Esnaf (galeri) ve normal alım satım yapanların haricinde vergisiz bu işi yapan al satçılar, elinde fazla miktar aracı olup bu süreci değerlendirip aracını makulün üzerinde satıp (3 aydır kimse doğru dürüst çalışamadı) nakte çevirmek isteyenler de olunca rakamlar uçtu. Bu şartlarda elinde aracı olup satmak isteyen Normal vatandaş ne yapsın, fiyatlara bi bakıyor, değerinde satsa aynı paraya kendisi de alamayacak mecburen yüksek fiyatlara uyup ilan veriyor. Hatta kimse bakmadan yazmıyor.

Örneğin 2018 de 85 bine alınan 2015 model 2. El aracın sıfırı 120 bin idi. Şimdi ilana koyup 115 bin yazdıysa -ki bu sene sıfırı 192 bin- görünürde 30 bin kâr gibi görünüyor. Oysa ki sıfırın fiyat arttışı 2 yılda % 60 iken bu vatandaş % 35 te kalarak aynı arabayı sattığı fiyattan bile alamayacak. Aynı şekilde 2018 de 2. Elin değeri sıfırın % 70 i ederken şimdi % 60 ına ancak tekabül ediyor. Şimdi kim kârlı kim zararlı? Hadi % 10 km ve yıpranma payı düş, hiç olmazsa Aynı değeri koruyabilmesi için o arabayı en az % 50 kârla 127 bine satmalıydı. % 15 (13 bin) zararda. Hesap belli.

2. Elde piyasayı her zaman sıfır araba fiyatları belirler. Bu durum aynı zamanda ülkede yıllık enflasyon rakamının % 30 olduğun net bir göstergesidir.