bugün
- mert hakan yandaş39
- sokak köpeklerini isteyen evinde baksın8
- galatasaray15
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı20
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması15
- anın görüntüsü12
- ismail kartal11
- sokak hayvanları uyutulacak29
- age of empires'in üstüne oyun var mı9
- kaza yerinin tespiti iran ihası tarafından yapıldı8
- ankarayı öven tip13
- bugün üike olarak resmi yastayız13
- şeriat ülkesinde bir kadın nasıl öldürülür8
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl20
- türk kızları neden gülümsemiyor9
- rusların en iyi olduğu şeyler24
- icardi190536
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak12
- fenerbahçe büyüklüğü11
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı14
- bir şarkı sözü der ki12
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi14
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz17
- icardi1905'i silip atmak20
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı15
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider9
- ellerim bos gonlum hos10
- karınızla gratise gider misiniz10
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi9
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- jayden oosterwolde11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- karınız olsa döver misiniz9
- fenerbahçe15
- yeşil gözlü erkek olmak10
- hani u19 gelecekti ühühühühühühü10
- fulya öztürk9
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası43
- maldivlere gitmek varken eminönü nde takılan martı10
- dursun özbek19
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı12
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı98
çok zeki ve entelektüel bir adammış. düşünün ki 1930'lu ve 40'lı yıllarda yapılan çevirileri hala daha okuyoruz. o zamandan beri belki yüzlerce yayınevi çevirmiş ama mesela ben descertes'in metod üzerine söylev'ini hala o eski çeviriyi okuyorum. sadece batı klasikleri de değil, doğu klasiklerine de önem vererek yaşadığı devrin siyasal iklimine göre epey ileride bir adammış. sağcı kesim 1940'lardan beri kendisine saldırır -ki bunu başlatan da kenan öner oldu- ama bu saldırıları da çok haksız buluyorum. yani yücel tasavvufi tarafları da var.
ahmet hamdi'nin aktardığı bir hikaye vardır.
“1930, Serbest Fırka’nın feshinden sonraki seyahatlerinde:
– Hasan Âli Beyefendi, siz felsefe okumuşsunuz, okutmuşsunuz. Elbetteki “SIFIR”ın ne demek olduğunu bilirsiniz. Bize “SIFIR”ı tarif edebilir misiniz.
Hasan Âli Bey meşgul olduğu bir saha üzerinde soru sorulmasından memnun. Hele bu sorunun “SIFIR” meselesi gibi kendisince mükemmel bilinen bir konuyla ilgisi olmasından dolayı büsbütün memnun.
– Efendimiz “SIFIR” hayatla ademin, varlıkla yokluğun…
– Anladım, hayat ebedi ise, adem ebedi değil mi?
– Şüphesiz efendimiz, hayatın ebediyetinde….
– Hayır ben size “SIFIR”ı soruyorum. “SIFIR” adem demek midir? “SIFIR” ile yokluk arasında ne fark vardır?
– Efendimiz, birisi yani “SIFIR”, yaşanmış bir şeyin yokluğudur. Halbuki..
– Hayatı nasıl tasavvur ediyorsunuz?
– Efendim “SIFIR” yok demektir.
– Güzel!.. Bu yok denen “SIFIR” bir rakamın önüne, sağına gelince onu 10 misli yükseltiyor. Bu nasıl olur?
Hasan Âli Bey sorular karşısında mağlup olmak üzere…
Dinleyiciler bu karşılıklı sözleri zevkli ve eğlenceli buluyorlar. Anlaşılan Atatürk; Hasan Âli Bey’i fazla sıkıştırmak, mağlup etmek ve sonra da, haşlamak için bu soruları sormuyor. Maksat iki saatten beri ciddi meselelerle uğraşmaktan doğan, ağır ve yorucu havayı dağıtmak….
Hasan Âli Bey nereye gitse yakalanıyor, nihayet ilminden fazla zekasını kullanmak icap ettiğini anlıyor:
– Efendimiz, diyor, daima arkanızda ve solunuzdayım. “SIFIR” işte efendimizin solunda olan bendenizim.”
ahmet hamdi'nin aktardığı bir hikaye vardır.
“1930, Serbest Fırka’nın feshinden sonraki seyahatlerinde:
– Hasan Âli Beyefendi, siz felsefe okumuşsunuz, okutmuşsunuz. Elbetteki “SIFIR”ın ne demek olduğunu bilirsiniz. Bize “SIFIR”ı tarif edebilir misiniz.
Hasan Âli Bey meşgul olduğu bir saha üzerinde soru sorulmasından memnun. Hele bu sorunun “SIFIR” meselesi gibi kendisince mükemmel bilinen bir konuyla ilgisi olmasından dolayı büsbütün memnun.
– Efendimiz “SIFIR” hayatla ademin, varlıkla yokluğun…
– Anladım, hayat ebedi ise, adem ebedi değil mi?
– Şüphesiz efendimiz, hayatın ebediyetinde….
– Hayır ben size “SIFIR”ı soruyorum. “SIFIR” adem demek midir? “SIFIR” ile yokluk arasında ne fark vardır?
– Efendimiz, birisi yani “SIFIR”, yaşanmış bir şeyin yokluğudur. Halbuki..
– Hayatı nasıl tasavvur ediyorsunuz?
– Efendim “SIFIR” yok demektir.
– Güzel!.. Bu yok denen “SIFIR” bir rakamın önüne, sağına gelince onu 10 misli yükseltiyor. Bu nasıl olur?
Hasan Âli Bey sorular karşısında mağlup olmak üzere…
Dinleyiciler bu karşılıklı sözleri zevkli ve eğlenceli buluyorlar. Anlaşılan Atatürk; Hasan Âli Bey’i fazla sıkıştırmak, mağlup etmek ve sonra da, haşlamak için bu soruları sormuyor. Maksat iki saatten beri ciddi meselelerle uğraşmaktan doğan, ağır ve yorucu havayı dağıtmak….
Hasan Âli Bey nereye gitse yakalanıyor, nihayet ilminden fazla zekasını kullanmak icap ettiğini anlıyor:
– Efendimiz, diyor, daima arkanızda ve solunuzdayım. “SIFIR” işte efendimizin solunda olan bendenizim.”
güncel Önemli Başlıklar