bugün

hasan ali yücel

çok zeki ve entelektüel bir adammış. düşünün ki 1930'lu ve 40'lı yıllarda yapılan çevirileri hala daha okuyoruz. o zamandan beri belki yüzlerce yayınevi çevirmiş ama mesela ben descertes'in metod üzerine söylev'ini hala o eski çeviriyi okuyorum. sadece batı klasikleri de değil, doğu klasiklerine de önem vererek yaşadığı devrin siyasal iklimine göre epey ileride bir adammış. sağcı kesim 1940'lardan beri kendisine saldırır -ki bunu başlatan da kenan öner oldu- ama bu saldırıları da çok haksız buluyorum. yani yücel tasavvufi tarafları da var.

ahmet hamdi'nin aktardığı bir hikaye vardır.

“1930, Serbest Fırka’nın feshinden sonraki seyahatlerinde:

– Hasan Âli Beyefendi, siz felsefe okumuşsunuz, okutmuşsunuz. Elbetteki “SIFIR”ın ne demek olduğunu bilirsiniz. Bize “SIFIR”ı tarif edebilir misiniz.

Hasan Âli Bey meşgul olduğu bir saha üzerinde soru sorulmasından memnun. Hele bu sorunun “SIFIR” meselesi gibi kendisince mükemmel bilinen bir konuyla ilgisi olmasından dolayı büsbütün memnun.

– Efendimiz “SIFIR” hayatla ademin, varlıkla yokluğun…

– Anladım, hayat ebedi ise, adem ebedi değil mi?

– Şüphesiz efendimiz, hayatın ebediyetinde….

– Hayır ben size “SIFIR”ı soruyorum. “SIFIR” adem demek midir? “SIFIR” ile yokluk arasında ne fark vardır?

– Efendimiz, birisi yani “SIFIR”, yaşanmış bir şeyin yokluğudur. Halbuki..

– Hayatı nasıl tasavvur ediyorsunuz?

– Efendim “SIFIR” yok demektir.

– Güzel!.. Bu yok denen “SIFIR” bir rakamın önüne, sağına gelince onu 10 misli yükseltiyor. Bu nasıl olur?

Hasan Âli Bey sorular karşısında mağlup olmak üzere…

Dinleyiciler bu karşılıklı sözleri zevkli ve eğlenceli buluyorlar. Anlaşılan Atatürk; Hasan Âli Bey’i fazla sıkıştırmak, mağlup etmek ve sonra da, haşlamak için bu soruları sormuyor. Maksat iki saatten beri ciddi meselelerle uğraşmaktan doğan, ağır ve yorucu havayı dağıtmak….

Hasan Âli Bey nereye gitse yakalanıyor, nihayet ilminden fazla zekasını kullanmak icap ettiğini anlıyor:

– Efendimiz, diyor, daima arkanızda ve solunuzdayım. “SIFIR” işte efendimizin solunda olan bendenizim.”