bugün

türkçenin fakir bir dil olması

fakir bir dil diye bir şey yoktur. diller, bilinmeyen bir tarihte insanların doğada bulunan somut ve zihinde bulunan soyut şeyleri ifade etmek için buldukları ve kullandıkları ortak sözcüklerdir ya da doğadaki sesleri taklit etmek amacı ile kullandıkları seslerdir. bu sözcükler tamamen bir topluluğu oluşturan insanların, o anki şartlar doğrultusunda, ihtiyaç duydukları şeyleri isimlendirmesi ile oluşuyor. ihtiyaç duymadıkları ve bilmedikleri şeyleri isimlendirmeleri anlamsız olurdu.
bir arap için dişi deveyi kendisine özel bir şekilde isimlendirmek, onların günlük konuşmasında kolaylık sağlıyor olabilir. ancak bir türk için dilin ortaya çıktığı zamanlarda deve bile bir anlam ifade etmezken dişi deveyi isimlendirmek anlamsızdır.
her nesneye bir isim vermek dili zenginleştirmez. bir şey dili kullanan insanlar tarafından o dilin çerçevesinde ifade edilebiliyorsa bir sıkıntı yoktur.
dilin fakir olup olmaması konusunda bakılabilecek bir diğer şey de alfabedir. insanlar doğadaki sesleri taklit ederek çeşitli sesler çıkartmış ve bu sesleri semboller ile ifade ederek alfabeyi oluşturmuşlar. türkçe'de kullanılan alfabe ile bir çok alfabede bulunmayan sesleri çıkartabiliyoruz. türkçe alfabede kullanılan harflerin hiçbiri birbiri ile aynı değildir. ancak arapça'da 28 harf bulunan alfabede 2 tane 't', 3 tane 's', 3 tane 'h', 2 tane 'd', 3 tane 'z' ve iki tane 'k' harfi bulunur. bu harflerin mükerrer olanlarını sildikten sonra geriye 19 harf kalır. bir dilde her nesneyi ifade edecek bir isim bulunmaması o dili fakirleştirmez. ancak bir dilde 'p' harfi olmadığı için koskoca platon'a eflatun denmesi, o dili fakirleştirebilir.
güncel Önemli Başlıklar