bugün

tahayyül

nick altı saldırganlığım tuttu yine anasını satayım. sabahtır varmış gibi yapıp geri kaçan ve beni iş yeri tuvaletine mahkum eden şerefsiz kakanın da bunda etkisi var sanırsam.

dönelim yazarımıza. önce biraz övgü... durmaksızın kalitesizliğinden dem vurulan sözlüğe tabiri caizse ilaç gibi geldi arkadaş. olayları farklı açıdan değerlendirmesi, sözlükte klişeleşmiş olan sıradan espri formatının dışındaki mizah anlayışı, sözcüklere hakimeyeti falan filan. okutuyor yani kendisini bi şekilde. ailecek severek izliyoruz durumu kısaca.

evet, adam açtığı başlığın ilk entrysini gayet güzel giriyor. okuyoruz, sırıtıyoruz. aradan 2-3 saat geçiyor bir bakmışsın aynı başlık yine sol framde. kime ne yazmış diye aynı başlığa bir daha giriyorsun. aaaa o ne? yine aynı arkadaş, ikinci entrysini döşeyivermiş başlığa. bu ikinci enry de genelde basit bir diyalog ya da sıradan bi tanım şeklinde oluyor.

bunu yapmasının sebebi ilk entrysinin yeterince okunmadığını düşünmesi mi, yoksa oy kaygısı mı? merek ediyorum.

şayet bu iki şıktan biriyse, bu tür tribün olaylarına girmesine hiç gerek yok. zaten kendisinin ne yazdığına sözlüğe girince bakıyoruz. haa zaman zaman bir çoğumuz yapıyoruz başlık canlandırma işlemini. ama süreklileşince hoş olmuyor. ister istemez bi soğuma oluyor kendisine karşı.

neyse ben bir kez daha tuvalete uğruyayım. yapabilirsem silerim bu entryi, yapamazsam edit üstüne editler gelir.

düdüt: çok fena duyumlar aldım kendisi hakkında. doğruysa çok ayıp. evet, sıçamadım.
güncel Önemli Başlıklar