bugün
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım13
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
efsane hanımlar adlı son albümü ile unutulmuş ama tekrar onun sesinden dinlenince zamanında ne güzel şarkılar yapıldığını tekrar hatırlatan sanatçı.
(bkz: ekho)
albümü hakkında yorumu:Ovidius’tan önce anlatilan öyküye göre, musiki delisi keçi ayakli Pan, bütün gün ormanda dolasir aksamüzeri bir su basinda durup elindeki çoban kavaliyla hiçbir canlinin hatta kuslarin bile terennüm edemeyecegi güzellikte sarkilar çalardi. Bu alayci ve oyunbaz tanri, ormanda yolunu kaybetmis insanlari korkutmaktan büyük keyif duyardi. Pan yine bir gün ormanda dolasirken vadinin kuytuluklarinda, güzel, dokunakli bir genç kiz sesi duydu. Oracikta esin perileri musalardan flütle sarkilar ögrenmekte olan genç kizin adi Ekho idi. Kalabaliklardan hoslanmayan Tanri olsun, insan olsun herkeslerden kaçan Ekho’yu görünce Pan’in içinde dayanilmaz bir sevgi uyandi. Sevgisine karsilik alamayinca da genç kiza akil almaz oyunlar oynamaya kalkisti. Kaba ve korkunçtu. Oralarda ne kadar çoban varsa hepsini topladi. Yandaslariyla tuzak kurup kizin yolunu kesti. Büyük bir gürültü seli içinde parça parça ettikleri cesedini dört bir yana dagittilar. O günden sonra Ekho gürültü ve haykirislarin oldugu her yerde isitildi. Musiki bellegini yitirmis oldugundan sarkilar söyleyemiyor, yalnizca kulagina çarpan sesleri tekrarliyordu…”
(Cemal Ünlü “ Git Zaman Gel Zaman”, Pan Yayincilik Istanbul 2004)
Birkaç tas plak… silik fotograflar, birkaç afis, çok az yazili belge, çok az ani…. Kulaklarimda kalan cizirtili sesler… unutamadigim sesler… tangolar, foksrotlar, operetler, kantolar…
Bu sarkilar beni içlerine çeken beni de beni de unutma diyen sarkilardir…
Bu hanimlar öyküleriyle etkili, sesleriyle büyülü hanimlardir… bu hanimlar tegmen eslerine asik olup, sahneleri terk edip, sarki söylemekten vazgeçip! esleriyle sark hizmetine giden cumhuriyet döneminin kadinlaridir…
Sesleri, kimi kez hüzünlü, kimi kez kirilgan, kimi kez sen sakrak, kimi kez bir bahar çiçegi, kimi kez rüzgarda uçusan bir kar tanesidir.
kimi kez de ben seni iste böyle bastan çikariveririm dercesine acimasizdir … aglarsiniz… gülersiniz… eglenirsiniz…
ve dayanamayip kulaginiza çarpan sesleri tekrarlamaya baslarsiniz…
ve bilirsiniz ki bu sesler öyle bitip tükenecek gibi degildir…
ve bilirim ki onlarin yankisiyim, yani EKHO’yum ben…
(bkz: ekho)
albümü hakkında yorumu:Ovidius’tan önce anlatilan öyküye göre, musiki delisi keçi ayakli Pan, bütün gün ormanda dolasir aksamüzeri bir su basinda durup elindeki çoban kavaliyla hiçbir canlinin hatta kuslarin bile terennüm edemeyecegi güzellikte sarkilar çalardi. Bu alayci ve oyunbaz tanri, ormanda yolunu kaybetmis insanlari korkutmaktan büyük keyif duyardi. Pan yine bir gün ormanda dolasirken vadinin kuytuluklarinda, güzel, dokunakli bir genç kiz sesi duydu. Oracikta esin perileri musalardan flütle sarkilar ögrenmekte olan genç kizin adi Ekho idi. Kalabaliklardan hoslanmayan Tanri olsun, insan olsun herkeslerden kaçan Ekho’yu görünce Pan’in içinde dayanilmaz bir sevgi uyandi. Sevgisine karsilik alamayinca da genç kiza akil almaz oyunlar oynamaya kalkisti. Kaba ve korkunçtu. Oralarda ne kadar çoban varsa hepsini topladi. Yandaslariyla tuzak kurup kizin yolunu kesti. Büyük bir gürültü seli içinde parça parça ettikleri cesedini dört bir yana dagittilar. O günden sonra Ekho gürültü ve haykirislarin oldugu her yerde isitildi. Musiki bellegini yitirmis oldugundan sarkilar söyleyemiyor, yalnizca kulagina çarpan sesleri tekrarliyordu…”
(Cemal Ünlü “ Git Zaman Gel Zaman”, Pan Yayincilik Istanbul 2004)
Birkaç tas plak… silik fotograflar, birkaç afis, çok az yazili belge, çok az ani…. Kulaklarimda kalan cizirtili sesler… unutamadigim sesler… tangolar, foksrotlar, operetler, kantolar…
Bu sarkilar beni içlerine çeken beni de beni de unutma diyen sarkilardir…
Bu hanimlar öyküleriyle etkili, sesleriyle büyülü hanimlardir… bu hanimlar tegmen eslerine asik olup, sahneleri terk edip, sarki söylemekten vazgeçip! esleriyle sark hizmetine giden cumhuriyet döneminin kadinlaridir…
Sesleri, kimi kez hüzünlü, kimi kez kirilgan, kimi kez sen sakrak, kimi kez bir bahar çiçegi, kimi kez rüzgarda uçusan bir kar tanesidir.
kimi kez de ben seni iste böyle bastan çikariveririm dercesine acimasizdir … aglarsiniz… gülersiniz… eglenirsiniz…
ve dayanamayip kulaginiza çarpan sesleri tekrarlamaya baslarsiniz…
ve bilirsiniz ki bu sesler öyle bitip tükenecek gibi degildir…
ve bilirim ki onlarin yankisiyim, yani EKHO’yum ben…
güncel Önemli Başlıklar