bugün
- diamond tema36
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd14
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması8
- ups boobss nickli yazar23
- true bir martı olsa olacaklar9
- thusneldaa12
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira8
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi10
- saraca silsüpüroğlu15
- özge özacar'ın memeleri12
- anın görüntüsü18
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi9
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba11
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek10
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj25
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları12
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler8
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
Bundan tam 10 gün önce hiç görmediğim, hiç konuşmadığım, hiç tanımadığım ve artık hiç tanıyamayacağım bir insanın mezarının başında aldatıldığımı öğrendim. Bana bunun günahı çıkartıldı. Kardeşinin henüz kırkı bile çıkmadan sikini sokacak delik peşine düşüp (a hayır pardon, psikolojisi bozuk ve çok zayıf ve mantıklı düşünemiyor ve yaptığı her şey çok normal demeliydim çünkü yaşadığı kayıp yaptığı her şeyi haklı çıkarmalı) bir başkasıyla yatıp beni aldatan sevgilim tarafından.
Ölüm haberini aldığımdan beri hiç tanımadığım, sesini bile duymadığım kardeşi için yana yakıla, kalbim acıya acıya ağladığım sevgilim.
isimlerini dahi bilmediğim annesi ve babası için 'bu insanlar nasıl bir acının ortasına düştüler, her neye inanıyorlarsa benden alıp onlara sabır, dayanma gücü versin' dediğim sevgilim.
Onu nasıl toparlayacağım, içinin acısını nasıl biraz da olsa alacağım, keşke elimde olsa ona dokunsam ve acısı bana geçse, ben çeksem o acıyı, ben yansam, ben nefessiz kalsam, benim yüreğimi sıksa o mengene, benim boğazımda düğümlense her kelime, benim mideme yapışsa o el, benim gözümden aksa değdiği her yeri yakan o yaşlar dediğim sevgilim.
Modada bir dondurmacıda otururken oraya gelen kız çocuğuna dakikalarca gözleri ışıldayarak bakan, bana, kendimi yakın zamanda hiç de içinde hayal etmediğim bir hayatı düşletip 2 tane kız çocuk doğurtan sevgilim.
Olmazlarımı olur kılan, 'bunu asla tekrar hissedemem' dediğim duyguları yeniden hissettiren, teninin kokusunu içime her çektiğimde uysallaştığım, kollarının arasına her girdiğimde dengelerimi bulduğum, o sırt üstü yatarken yüzü koyun yanına uzanıp ellerimi çeneme koyup izlediğim, saçma bir evde, saçma bir odanın ışığında birbirimizin yüzüne gözlerimiz ışıl ışıl, suratımızda salak bir gülümsemeyle bakarken durulduğum, birlikte uyuduğumuz ilk gecede üzerini açar, yerini yadırgar, aşırı deli yatıyorum kesin tekmeyi basıp canını yakarım diye habire uyanıp kontrol edip sırtını örttüğüm sevgilim.
Her abukluğuma katlanan, her seferinde sevmediği bir ilçeye sırf ben seviyorum diye kalkıp gelen, sesimin tonundan hangi caps'i kastettiğimi anlayan, utanıp doya doya bakamadığım, cesaret edip baktığımda da asla doyamadığım derin deniz mavisi gözlü sevgilim.
Hayatım boyunca bir yerlerde hiç görmediğim, tanısam kendi kardeşim kadar bağrıma basacağımı bildiğim kardeşin için dua edeceğim. Seni ise, yemin ederim ki, hiçbir zaman bağışlamayacağım ama her zaman o 3 yaşındaki, üzerinde Beşiktaş forması, ayaklarının dibinde Beşiktaş futbol topu olan parantez bacaklı erkek çocuğu olacak hatırlayacağım.
Çünkü öbür türlüsü mümkün değil. Çünkü, ben yanında olmak için delirirken beni kendinden uzak tutup onun senin yanında olmasına izin verdiğini, kardeşin için içime alevler düşmüşken senin başkasına dokunduğunu, hayatımdaki sorunları 'saçmalama, o şu anda ne yaşıyor farkında mısın? senin yaşadığın hiçbir şeyin önemi yok, kolun bile kopsa ona asla söylemeyecek, onun için güçlü olacak ve sabredeceksin' diyerek kendi başıma halletmeye çalışırken senin aklına bile gelmediğimi düşünerek hatırlarsam eğer seni, yapabileceğim tek şey kendimi yere atıp çığlık ata ata ağlamak olur. Nefrete bulaşamam. Senin karaktersizliğini, kişiliksiz bir insan artığı olmanı ucundan kıyısından bile kendime bulaştıramam. Bana attığın kazığı düşünüp sana kinlenip hayatımı bu döngüye sokamam.
Senin yasaklı şarkılar listenin en tepesinden bir şarkı gelsin ve beni üzen neyse burada bitsin.
https://youtu.be/mYYJX5aA90s
Ölüm haberini aldığımdan beri hiç tanımadığım, sesini bile duymadığım kardeşi için yana yakıla, kalbim acıya acıya ağladığım sevgilim.
isimlerini dahi bilmediğim annesi ve babası için 'bu insanlar nasıl bir acının ortasına düştüler, her neye inanıyorlarsa benden alıp onlara sabır, dayanma gücü versin' dediğim sevgilim.
Onu nasıl toparlayacağım, içinin acısını nasıl biraz da olsa alacağım, keşke elimde olsa ona dokunsam ve acısı bana geçse, ben çeksem o acıyı, ben yansam, ben nefessiz kalsam, benim yüreğimi sıksa o mengene, benim boğazımda düğümlense her kelime, benim mideme yapışsa o el, benim gözümden aksa değdiği her yeri yakan o yaşlar dediğim sevgilim.
Modada bir dondurmacıda otururken oraya gelen kız çocuğuna dakikalarca gözleri ışıldayarak bakan, bana, kendimi yakın zamanda hiç de içinde hayal etmediğim bir hayatı düşletip 2 tane kız çocuk doğurtan sevgilim.
Olmazlarımı olur kılan, 'bunu asla tekrar hissedemem' dediğim duyguları yeniden hissettiren, teninin kokusunu içime her çektiğimde uysallaştığım, kollarının arasına her girdiğimde dengelerimi bulduğum, o sırt üstü yatarken yüzü koyun yanına uzanıp ellerimi çeneme koyup izlediğim, saçma bir evde, saçma bir odanın ışığında birbirimizin yüzüne gözlerimiz ışıl ışıl, suratımızda salak bir gülümsemeyle bakarken durulduğum, birlikte uyuduğumuz ilk gecede üzerini açar, yerini yadırgar, aşırı deli yatıyorum kesin tekmeyi basıp canını yakarım diye habire uyanıp kontrol edip sırtını örttüğüm sevgilim.
Her abukluğuma katlanan, her seferinde sevmediği bir ilçeye sırf ben seviyorum diye kalkıp gelen, sesimin tonundan hangi caps'i kastettiğimi anlayan, utanıp doya doya bakamadığım, cesaret edip baktığımda da asla doyamadığım derin deniz mavisi gözlü sevgilim.
Hayatım boyunca bir yerlerde hiç görmediğim, tanısam kendi kardeşim kadar bağrıma basacağımı bildiğim kardeşin için dua edeceğim. Seni ise, yemin ederim ki, hiçbir zaman bağışlamayacağım ama her zaman o 3 yaşındaki, üzerinde Beşiktaş forması, ayaklarının dibinde Beşiktaş futbol topu olan parantez bacaklı erkek çocuğu olacak hatırlayacağım.
Çünkü öbür türlüsü mümkün değil. Çünkü, ben yanında olmak için delirirken beni kendinden uzak tutup onun senin yanında olmasına izin verdiğini, kardeşin için içime alevler düşmüşken senin başkasına dokunduğunu, hayatımdaki sorunları 'saçmalama, o şu anda ne yaşıyor farkında mısın? senin yaşadığın hiçbir şeyin önemi yok, kolun bile kopsa ona asla söylemeyecek, onun için güçlü olacak ve sabredeceksin' diyerek kendi başıma halletmeye çalışırken senin aklına bile gelmediğimi düşünerek hatırlarsam eğer seni, yapabileceğim tek şey kendimi yere atıp çığlık ata ata ağlamak olur. Nefrete bulaşamam. Senin karaktersizliğini, kişiliksiz bir insan artığı olmanı ucundan kıyısından bile kendime bulaştıramam. Bana attığın kazığı düşünüp sana kinlenip hayatımı bu döngüye sokamam.
Senin yasaklı şarkılar listenin en tepesinden bir şarkı gelsin ve beni üzen neyse burada bitsin.
https://youtu.be/mYYJX5aA90s
güncel Önemli Başlıklar