din hocası öğrenci diyalogları

Lisedeyken dalgasına din hocamız her sınıfa girdiği an ayağa kalktığımda sesli sesli " bismillah " , oturun dediğinde otururken " Allah çok şükür yarabbi " derdim. Her seferinde pis pis bakan hocanın bigün " gel tahtaya , seni bi sözlü yapalım " demesi tüm keyfin içine etmiştir.

Tahtaya çıkılır , sınıf sessizleşince ilk soru gelir.

ö = öğretmen
s = sade makarna

ö : söyle bakalım , teravih namazı kaç rekat?
s : hmm , şey , hocam valla çok rekat.( bu sırada tüm sınıf gülmeye başlar , ön sıradaki elemanlardan biri parmaklarıyla 2'yi vurgular.)
s : hah , tamam hocam , 22 rekat!

ö : 22 değil , iyi düşün.
s : 20 mi hocam?
ö : daha teravih namazının kaç rekat olduğunu bilmiyor! Neyse çocuklar , bikaç soruda siz sorunda , bikaç eksi daha verelim.

parmak kaldırarak söz olan öğrenci : hocam , islamın şartlarını söylesin!

s : şey , hacca gitme, oruç tutmak , namaz kılmak , Allah'a inanmak bu kadar.
ö : oğlum Allah'a inanmak islamın şartımı?
s : değil mi hocam?
ö : hangi mezheptensin bakıyım sen , mezhebini biliyor musun?
s : galiba sünni.
ö : galiba mı? adam daha mezhebini bilmiyor! neyse bi kelime-i şahadet getir , onuda tabi biliyorsan , sonrada otur yerine bakıyım.

şeklinde birebir yaşadığım bir diyalogun bir kısmını hatırlayip aktardım. Bayram bayram eksi oy yağacak biliyorum ama , neyse...