bugün

ahmet yıldız savaşları

kapıyı açtım... ağlıyordum..
tam üstümü topluyorken savaş var dediler. ağlamayı kestim, savaş beni korkutmuyordu artık.
o geldi ''nasılsın'' dedi kısık bir sesle. ''standart bir insan bir savaş anında nasıl olabiliyorsa öyleyim'' dedim. tekrar ağlamaya başladım... ağlamak, ağlamak, ağlamayı kesmek ve yeniden ağlamaya başlamak.. daha sonra, ağlarken neye ağladığını unutup ağlamaya sırf bu yüzden devam etmek monoton olmuştu benim için.. daha sonra jet mobilime atladım. atladığım gibi yıldız savaşlarındaydım artık.. ölmediğimi göstermek için savaşmak ve galaksimizi kurtarmak için savaşmalıydım. ''o'' geldi yeniden ''acıktım'' dedim, ''daha demin yedin, yoruldum sana yemek yedirmekten'' dedi; ''bakma sen bana'' dedim hıçkırarak..

ağladım, ağladım ve ağladım...

edit: kişisel değil. bunu yazdığım için utanıyorum.