bugün

akp yi yipratmak ugruna yuzbinleri ac birakmak

cumhuriyetin beceremediği, kemalist kadronun göbeğini çatlatsa beceremeyeceği şey, fakirlere yönelik vakıf kurmak ve bunları etkin bir şekilde işletmektir. türkiye'de bu konuda adamakıllı bir kaç vakıf varsa bunlar büyük ölçüde dini hassasiyetleri bulunan kesimin ürünüdür. dini hassasiyet etkin bir vakıfçılık için olmazsa olmaz değildir elbet. ama burda dikkat çekmek istediğim nokta Türkiye'de kemalist kadronun bu işi becermekten yoksun olmasıdır, bu noktada özürlü olmasıdır. doğası gereği, ülkenin refahını belli bir şekilde zaten kendisine kanalize etmiş olan bu kesimin böyle bir mantaliteye sahip olması da mümkün değil zaten. "noldu abi, ben niye bu refahtan pay alamıyorum" diyenlere de o senin mallığın demekten başka bir şey kamadı elde.

gelelim asıl meseleye, deniz feneri bu ülkede aç, hasta, barınaksız yüzbinlere yardım elini uzatmış bir kurum, içinde yolsuzluk ta olabilir vardır da, lakin bunun için kurumu öldürmek değil problemli tarafı yasalarla düzeltmektir geri kalanın görevi. bağışların kesilmeyeceğine inanıyorum, hatta artarak devam edeceğine, akp yi yipratmak ugrunu yuzbinleri ac birakmak gibi bir vicdansızlığı uygulama cesareti bulanlara inat. sıradan insanlar o kadar vicdansız olamaz, o kadar kör hiç olamaz, olmamalı. insanlığa dair bir umut kalacaksa eğer.