bugün

turkiye de adaletin olmamasi

- milletvekili çocuğunun trafik kazasından cezasız kurtulması,
- başbakan çocuğunun askerliğini merkez orduevinde yapması (hatta bazılarının hiç askerlik yapmaması),
- parası olanın kanun kural tanımaması, her türlü imar, ihale ve benzeri devlet işlerinde kayırılması,
- vergi vermeyenin bir şekilde afla mafla yırtması, verenin vergiyi verdiğiyle kalması,
- hapisteki suçluların periodik olarak affedilerek salıverilmesi, imar affı, vergi affı, ssk prim affı gibi ''sen kimin halka borcunu ve ne hakla affediyorsun'' denilesi olayların devamlı gündemde olması
- trafikte kurallara uyanın enayi durumuna düşmesi,
- devlet erkanına yakınların belediye başkanlarının ve hükümet üyelerinin devleti göstere göstere hortumlaması, ve hiçbir ceza almaması,
- her dönem meclisi oluşturan milletvekillerinin en az 150-200 kişisinin dokunulmazlık kalkanıyla sabıkadan, mahkemeden yırtmış olması,
- dürüst insanların ezilmesi, üçkağıtçıların prim ve çevre yapması, suçlardan her daim yırtması,
- .... ve bunlar gibi bir milyon başka örneğin halk tarafından kanıksanmış olmasının işaret ettiği gerçektir.

gelmiş geçmiş tüm iktidarların dillerinden düşürmedikleri adalet kelimesine rağmen, hatta adalet partisi , adalet ve kalkınma partisi gibi ''isminde de 'adalet' barındıran partiler''in uzun iktidar yıllarına rağmen, ülkemizde bir türlü adaletin sağlanamaması, sadece lafta kalması gerçekten çok acıdır.