bugün

kurt sorununa kardesce yaklasimlar

evet,pkk'lı olmak,bir alçaklığa dahil olmaktır."benim arkamda amerika-israil var,ben senden kopup devlet kurmak istiyorum"deme kancıklığında bulunmaktır.

pkk'lı olmak,kardeşliğe kurşun sıkmaktır,kalleş bir oyunun parçası olmaktır.

ama bu ülkede 85 yıldır öyle politikalar uygulandı ki,kürt kardeşlerimiz rencide edildiler,dışlandılar,insandan sayılmadılar,askeriyede üst düzey yerlere gelemediler.

istiklal harbi'nde kürt-türk sırt sırta,omuz omuza çarpışmıştı,ortak paydamız o kadar sağlam temellere dayanıyordu ki.(hala da dayanıyor)istiklal harbi'nin öncü kadroları,kürtlerin bu kardeşçe yaklaşımını öve öve bitiremiyordu.ancak gün geldi,vatan düşman işgalinden kurtuldu,yeni devlet kuruldu,her türlü söz bir kenara bırakıldı.oysa ki istiklal harbi'miz,tamamen bizi biz yapan değerler üzerine inşa edilmiş ve kazanılmıştı,hiçkimse ırk davası gütmemişti.lakin yeni "devlet baba",verdiği sözleri çabuk unuttu.hatta öyle politikalar uygulandı,öyle açıklamalar yapıldı ki,"ya bu deveyi güdeceksin,ya bu diyardan gideceksin,ya da istiklal mahkemelerinin darağaçlarında sallanacaksın"denildi.örneğin 19 eylül 1930 yılında dönemin milliyet gazetesi'ne açıklama yapan "adalet!"bakanı mahmut esat bozkurt aynen şunları söylüyor:"saf türk olmayanların,türk anavatanında sadece bir tek hakları vardır;hizmetkar olma hakkı,köle olma hakkı".

yanlış okumadınız,bunları bu memleketin 1930 yılının "adalet"bakanı söylüyor.

bütün ideolojik dogmalarınızdan,size ilkokulda öğretilen/ezberletilen ya ya ya şa şa şa'lardan arınarak,elinizi vicdanınıza koyarak söyleyin;yıllar önce devleti kurma aşamasında iken canım kürtler-kardeşim kürtler edebiyatı yapanlar,bunu söyleme noktasına nasıl geldiler?

şimdi bazı akl-ı evveller hemen şeyh said olayı gibi hadiseleri gündeme getirecekler.ama ne yazık ki o konudaki hakikatler de oldukça karartılmış bir vaziyettedir.bu konudaki fikrimi (bkz: şeyh said isyanı) başlığında 9 no'lu yazıda ifade etmiştim,tekrar kastırmak istemiyorum.

bu ülkede 85 yıl önce böyle bir mesele yoktu,çünkü ortak paydamız konusunda hem türk,hem kürt aynı fikre sahipti.ama ilk yıllar cumhuriyet politikaları öylesine derin etkiler bıraktı ki...üstelik bu dışlamacı,hatta kimi zaman ırkçı uygulamalar 60'ta,80'de ve sonrasında da uygulandı.sonra elimize bi pkk bıraktılar.

elbette ki demek istediğim şu değil:"devletin ileri gelenlerinin uyguladığı politikalar,insanları pkk'lı olmaya mecbur kıldı". asla ve kat'a bunu söylemiyorum.ama biz kardeşliğimizi,bizi biz yapan değerleri,ortak noktalarımızı öne çıkarmadığımız ve asabiyet-mensubiyet-ırk davası güttüğümüz sürece bu meselenin hal yoluna girmesi pek de mümkün görünmüyor.

çok şükür ki halen doğudaki kürt kardeşlerimizin kahir ekseriyeti pkk gibi oluşumlara prim vermiyor.siz bakmayın dtp'nin aldığı oy oranına.dtp'nin oy almasının en iyi açıklamalarından biri,diğer partilerin bu meseleye yaklaşımlarındaki samimiyetsiz tutumdur.kürt kardeşlerimizin azımsanamayacak bir kısmı sırf tepkisel anlamda dtp'ye oy veriyor.bunu da doğru bulduğumu elbette söylemiyorum,ama insanların halet-i ruhiyesini de okumak ve ona göre çözümler üretmek mecburiyetindeyiz.

bazı şeylerin değerini,o şeyler elimizdeyken bilemezsek,kardeşlerimizi dtp'lerin,pkk'ların,barzani'lerin,talabani'lerin ve onların ağababaları'nın eline kaptırma tehlikemiz günden güne büyüyecektir.buna müsaade etmeyelim,kimseyi ötekileştirmeyelim.insanlarımızı bu duruma getiren,neredeyse düşmanlaştıran politikalardan,düşünce yapılarından vazgeçelim.

istiklal harbi'ne katılan,şehit düşen kürt kardeşlerimizle hangi ortak paydada buluşup bu vatan'ı bir kez daha vatan yaptı isek yine o değerlerimize rücu edelim.,urfa'yı "şanlı",antep'i "gazi",maraş'ı "kahraman" yapan bu kardeşlerimizi terör batağına düşmekten sakındıralım.istanbul ne ise,urfa'sı,diyarbakır'ı,tunceli'si o olsun nazarımızda.bu toprakları Allah'In inayetiyle hepimiz "bizim" yaptık,yine bizim kalsın.