bugün

din bireysel midir toplumsal mıdır

Sekülerizm, batı tarafından ortaya konulmuş, modernitenin en çok itiraz alan konusudur. Temel ideolojisi insanı din ve metafizik değerlerden özgür kılmak ve dini insanın günlük hayatından çıkarmaktır. Sekülerizm, yaratıcıdan, aşkın olandan ve üstün doğa ilkeleri ile olandan bağlantıyı kesip materyalistik bir bakış açısı ortaya koymaktadır; dini olanla herhangi bir ilginin kalmasını değil, tam soyutlanmayı ister. insan zihni üzerinde büyük ölçüde etkide bulunarak sekülerizmin yayılması sağlanmış ve evrensel hale getirilmiştir. Hayatın her alanında büyük etkisi vardır-eğitim, siyaset, ekonomi ve sosyo-kültürel. En önemlisi de eskiden beri insanların sahip olduğu dini inançlarını ve hayatlarını etkilemiştir. Bu çalışmada sekülerizmin ve ilkelerinin tehlikesi ve dini yönden dünya bakış açısına özellikle de islami düşünceye ters olduğu anlatılmaya çalışılacaktır.

Sekülerizm doğanın büyüsünü bozmuştur, siyaseti kutsaldan ayrıştırmış ve değerlerin içinden dini çıkarmıştır. Doğanın dini niteliğinin değiştirilmesi doğadaki dini akla getiren herşeyin anlamsızlaştırılması ile olmuştur. Bu tabiat dünyasından Tanrıyı çıkararak, onu Tanrıdan ayırarak yapılmıştır ki, insan artık doğayı Tanrısal varlık olarak algılamayacaktır. Böylece insan doğa üstünde serbestçe hareket edecek, onu ihtiyaçları ve planları doğrultusunda serbestçe kullanabilecektir. Siyasetten dinin çıkarılması ise siyasi güç ve otoritenin kutsal meşruluğunun yok edilmesi demektir. Bu siyasal düzenin geleneksel ve dini niteliğinden din kontrolünden uzak seküler otoriteye doğru siyasetin modernleştirilmesi anlamına gelmektedir. Değerlerin içinden dinin çıkarılması da, al-Attas’a göre kültürlerdeki dini değerlerin çıkarılması ve değer sistemlerinin göreceli ve değişken hale getirilmesiydi. Böylece, gelecekteki değişimlere açık hale gelecektir değerler. Bu nedenle, insan, varolan herşeyi değiştirmekte özgür olacak ve kendini evrim sürecine bırakacaktır. islami açıdan baktığımızda bu yanlıştır çünkü islam değer sistemini ve moraliteyi değişmez kılmıştır-çağlar geçse de. Örneğin, zina 1400 yıl önce yasaklanmıştır ve kıyamete kadar da yasak olarak kalacaktır. Oysa Batıda Hristiyanlığın güçlü olduğu birkaç yüzyıl öncesinde zinanın tabu olduğunu ama şimdi değerlerin sekülerizm nedeniyle değiştiğini ve artık kabul gördüğünü görmekteyiz. Bunun anlamı hayatın amacı olacak dini yorumlamaların artık varolmayacağıdır. Birçok faaliyet sekülerleşmiş ve insanın girdiği her ortamda kendine rasyonel roller biçilmiş bu da dini olan herşeye çok az yer bırakılması anlamına gelmiştir. Seküler toplumun dünyadaki amaçlarının din ile çok az ilgisi bulunmaktadır. Seküler toplumda kişilerin benimsemiş olduğu dinle ilgili olan herşey büyük ölçüde düşüşe geçmiş{aslına bakılırsa dinle ilgili olmayan hiçbirşey yoktur} ve dinin devletin işleyişine girmesine izin verilmez olmuştur. Sekülerizm insan hayatında yer alan Tanrının yol göstericiliğini, Tanrıya ibadeti ve Onun emirlerine uymayı sınırlamış ve dünyadaki tüm işlerin insanın kendi istek ve nefsine göre yapmasını salık vermiştir. Dünyevi işlerde Tanrının emirlerini, Tanrının yol göstericiliğini ve Kutsal Kitapların ne dediğini düşünmenin bir anlamı yoktur sekülerizmde. Bu tür tavır değişikliği yeni bir hayat sistemi getirmiştir ve modern yaşayış tarzının kurulması gerçekleştirilmiştir. Bu inanış üzerine kurulan hayat tarzı Tanrının ve dinin insan hayatının hiçbir alanında etkisi ile ilgilenmez –eğitim, siyaset, ekonomi ve sosyo-kültürel alanlarda. Bu tür konuların düzenlenmesi Tanrı kılavuzluğu ve emirlerinden çıkarılmış onun yerine insan bilgi ve aklı konulmuştur. insan tarafından oluşturulan bir sistemin kabulü Tanrının yol göstericiliği yerine insanın sınırlı bilgi ve tecrübe kapasitesinin konulması demektir. Müslüman bir toplum için sekülerizmin kabulü bir hayat tarzı olarak islamiyetin reddi ve din yolunda gidişin kaldırılması anlamını taşımaktadır. Sekülerizm dünyevi meselelere çok fazla vurgu yaptığından, dini kurumların eski önemi kalmamış ve bu da toplumun rasyonel, maddeci, bireyci ve faydacı olmasına sebebiyet vermiştir. Seküler toplumun gayesi yalnızca bu dünyadaki mutluluğu sağlamaktır; bu yüzden dini hayatla bir bağı yoktur. Bu da toplumu çıkmaza sokan sosyal problemlerin içine düşürmüştür. Aşağıda sekülerizmin hayatın bazı unsurlara etkisi özellikle islami bakış açısından olmak üzere tartışılacaktır. 1.SOSYAL VE KÜLTÜREL ALANLARA ETKiSi Günümüz hayatında merkezi yer tutan medya ve internet gibi bilgi ve iletişim teknolojileri yoluyla sekülerizmin sosyal ve kültürel hayattaki etkisi görülebilmektedir. En başta Müslümanlar olmak üzere diğer inançlı toplulukların üzerinde tüm bunların olumsuz etkileri olmaktadır çünkü bu araçlar dini duyarlılığı olmayan, dini öğretiye tamamen ters değişik değerlerin oluşmasına neden olan kişilerin elindedir. Yeni nesil her tür modern Batı modası ve hayat tarzını soğurmaktadır bu yolla. Onlar için, kutsal kitaplarda yer alan dini değer ve öğretilerin artık bir anlamı yoktur. Televizyonda gösterilen programlar ahlak dışı eğlenceler, şiddet ve cinsellik içeren sahneler insanın gelişiminin üzerine olumsuz etkide bulunmaktadır. Tüm bunlar gençlerin zihnini de etkilemektedir. Bu tür programlar sistematik bir şekilde hayatın dini ve ruhi yönlerini unutturmaktadır. Dinin dünya işlerinden ayrılması fikri ile sekülerizm insanların moralitesi üzerinde oldukça kötü etki yapmıştır ve bu da dinin unutulmasına neden olmuştur. Sekülerizmin etkisi altında, insanlar ahlak dışı olanları yapacak özgürlüğü bulmuşlardır-homoseksüellik, zina, kürtaj, v. b. Amerika Birleşik Devletleri gibi seküler ülkeler insanın seçim yapabilme ve bunu açıklayabilme özgürlüğü adına homoseksüel evliliği meşrulaştırmışlardır. Amerika Birleşik Devletleri evlilik kurumunu yıkan ve evlilik kurumunun önemini yok sayan bir şekilde zinayı da hak olarak kabul etmişlerdir. Zina seküleristler için evlilik hayatının sorumluluklarından kaçmak için bir çözüm olmaktadır. Zina, bir soyun yok olmaya yüz tutması, hastalıkların artması ve kürtaj gibi diğer ahlaki problemlere sebebiyet vermektedir oysa. Kürtajın belirli toplumlarda meşrulaştırılması bilim ve teknoloji alanlardaki gelişmişliklerine rağmen onları barbarlaştırmaktadır aslında. Kürtaj yaptırma islamiyette kesinlikle yasaktır. Bu insanlığı yıkan acımasız bir davranıştır.

http://www.iktibasdergisi...e-yasanti-uzerine-etkisi/