bugün
- en dindar özelliğiniz11
- bacağa kramp girmesi10
- kızların mesajlara geç cevap vermesi8
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu9
- zall beceremiyorsan bırak git11
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım10
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek10
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- anın görüntüsü19
- türkiye den soğuma sebepleri22
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar21
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak19
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- karşı cinse giyim önerileri19
- ismet gurbuz 202411
- sözlüğe kız getirmek10
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek8
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- yorgun mermi8
- icardi1905'in sözlüğü bozması26
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
- eric bana9
kelime anlamı itabiriyle gayet doğal karşılanabilecek ama temelde hastalıklı bir yapılanmayı işaret eden kavram.
her insanın bir benliği olduğuna göre, bizim irade gücümüzü temsil eden bir "ben" var piyasada öncelikle. e o zaman ben'in dışında kalan herkes öteki haline geliyor. ama algımıza göre bu böyle olmuyor. çünkü ben kavramı çoğu insanda herkesi "öteki" yapacak kadar güçlü değil, bu tek başınalık ona güven vermiyor ve bir "biz" arayışına giriliyor. işte hastalıklılık bu noktada peyda oluyor. çünkü herhangi bir nedenle bir araya gelen "biz" - bu dini, mesleki, ahlaki, ırksal, fiziksel veya ruhsal, ailevi aklınıza gelen herhangi bir sebepten olabilir - kendisinden olmayanı ötekileştirmeye, yani karşı durmak falan değil direkt yok saymaya başlıyor. bu durum genelde azınlık kalan kesimlere zarar veriyor; çünkü yazılı olarak adı konulmamış olsa da hatta kişiler bunu aralarında konuşmuyor bile olsa ayrımcılık toplumun kılcal damarlarına işliyor ve farklı olana yani "öteki"ne karşı yoğun bir sosyal baskı uygulanıyor. çoğu zaman ne biz, ne öteki bunu kendine itiraf dahi etmiyor.
velhasıl, günümüz toplumunda ötekileştirme ve "biz" kavramı yaratma kişileri en derinden yaralayan ve bir yığın zora koşan ama ne yazık ki gün geçtikçe yerini daha da sağlamlaştıran ve hatta büyüyüp gelişen olgular. o kadar geniş çaplı bir mevzuu ki, birey bunu en basitinden kendi ailesinde, sosyal çevresinde de fark edebilir ya da bütün o iç savaşlarda, ırksal ve dinsel ayrımcılıklarda da görebilir. işin kötüsü çare aramak da pek akıl karı gibi durmuyor. biz kavramı asgari düzeye indirilmedikçe ötekileştirmeye dur demek imkansız görünüyor, "biz" yaratmaksa toplumun ilk çağlardan beri en büyük tutkusu. hele kapitalist alanda gittikçe gelişen(!) dünyada, sınıfsal uçurumların ve rekabetin bu kadar yoğun olduğu bu düzlemde, ulus-din devleti kavramları siyasi yapılanmayı tekeline almışken "biz"i yıkmak iyice ütopya haline geliyor. ve bireysel karşı gelişler dışında ötekileştirme tam gaz yoluna devam ediyor.
her insanın bir benliği olduğuna göre, bizim irade gücümüzü temsil eden bir "ben" var piyasada öncelikle. e o zaman ben'in dışında kalan herkes öteki haline geliyor. ama algımıza göre bu böyle olmuyor. çünkü ben kavramı çoğu insanda herkesi "öteki" yapacak kadar güçlü değil, bu tek başınalık ona güven vermiyor ve bir "biz" arayışına giriliyor. işte hastalıklılık bu noktada peyda oluyor. çünkü herhangi bir nedenle bir araya gelen "biz" - bu dini, mesleki, ahlaki, ırksal, fiziksel veya ruhsal, ailevi aklınıza gelen herhangi bir sebepten olabilir - kendisinden olmayanı ötekileştirmeye, yani karşı durmak falan değil direkt yok saymaya başlıyor. bu durum genelde azınlık kalan kesimlere zarar veriyor; çünkü yazılı olarak adı konulmamış olsa da hatta kişiler bunu aralarında konuşmuyor bile olsa ayrımcılık toplumun kılcal damarlarına işliyor ve farklı olana yani "öteki"ne karşı yoğun bir sosyal baskı uygulanıyor. çoğu zaman ne biz, ne öteki bunu kendine itiraf dahi etmiyor.
velhasıl, günümüz toplumunda ötekileştirme ve "biz" kavramı yaratma kişileri en derinden yaralayan ve bir yığın zora koşan ama ne yazık ki gün geçtikçe yerini daha da sağlamlaştıran ve hatta büyüyüp gelişen olgular. o kadar geniş çaplı bir mevzuu ki, birey bunu en basitinden kendi ailesinde, sosyal çevresinde de fark edebilir ya da bütün o iç savaşlarda, ırksal ve dinsel ayrımcılıklarda da görebilir. işin kötüsü çare aramak da pek akıl karı gibi durmuyor. biz kavramı asgari düzeye indirilmedikçe ötekileştirmeye dur demek imkansız görünüyor, "biz" yaratmaksa toplumun ilk çağlardan beri en büyük tutkusu. hele kapitalist alanda gittikçe gelişen(!) dünyada, sınıfsal uçurumların ve rekabetin bu kadar yoğun olduğu bu düzlemde, ulus-din devleti kavramları siyasi yapılanmayı tekeline almışken "biz"i yıkmak iyice ütopya haline geliyor. ve bireysel karşı gelişler dışında ötekileştirme tam gaz yoluna devam ediyor.
güncel Önemli Başlıklar