bugün

cumhurbaşkanı iken akp ye genel başkan olmak

nasıl bir hırsın, nasıl bir arzunun ürünü olduğunu sabahtan beri sorguladığım davranış.

bir insan türkiye cumhuriyeti gibi bir devletin cumhurbaşkanlığı makamında otururken, neden gidip bir partiye genel başkan olmak ister? buna ihtiyaç duyar?

bizim ülkemizin cumhurbaşkanlığı makamı, vakti bol, boş beleş bir makam mı ki kendisine başka meşgaleler arıyor cumhurbaşkanımız?

ben şu ülkeye cumhurbaşkanı olsam, tabi ki mensubu olduğum partime sırtımı dönmem.
alakamı sona erdirmem elbet.
ama bulunduğum makamın ağırlığının da farkında olurum.

sayın cumhurbaşkanı, akp'nin parti içindeki hangi meselesine nüfuz edemedi de, gitti partiye genel başkan oldu?
onlarca danışmanı içinde bu işi akp genel başkanı ile eşgüdüm içerisinde yürütecek birini seçebilir, akp'yi 3 yıldır olduğu gibi yine uzaktan yönetebilirdi.
yönetemiyor muydu?

bu ülkenin seçilmiş başbakanını istediği an genel başkanlıktan ve başbakanlıktan indirip, yerine başka birisini getirmedi mi?
e peki şimdi değişen ne olacak?

ciddi ciddi soruyorum.
sayın cumhurbaşkanı şimdi akp'ye genel başkan oldu ya, değişen ne olacak?
bir mantıklı cevap verin.

bu durum epey komik oldu. kendisinden yeniden istanbul'a belediye başkanı olmasını bekliyoruz bundan sonra.