bugün

erzincan

39 ve 92 depremlerini yaşamış, bir türlü toparlanıp ayağa kalkamamış kenttir. deprem olasılığı dolayısıyla üretim işletmeleri sayısı düşüktür, işsizlik hakimdir. en yüksek bina dört katlıdır. sokakların caddelerin isimleri tabelalarla değil, duvarlara yazılan yazılarla belirtilmiştir. sokakları çok düzenlidir. çocukları çocuk gibi büyüyebilir, dut ve çakkala ağaçlarına saldırıp her yerde bisiklet sürebilir. zaten köylü kentli genç yaşlı erkek kadın herkes bisikleti bir ulaşım aracı olarak kullanır.

şehirde dinci gericilik hakimdir. başlar kapalıdır, çalışan kadın yok denecek kadar azdır. her sözleri allahla biter: maşaallah, allah korusun, allah razı olsun, allah belasını versin...gel gör ki bu insanlar o kadar temiz ve o kadar samimidir ki kapı kapı dolaşıp anket yapan birini (beni) evlerine davet edip iyice doyurmadan bırakmazlar.

şehirde alkol alınan yerler sadece kirli meyhanelerdir. kadınların da girebileceği sadece bir yer vardır, o da arabesktir.

şehrin dört tarafı dağlarla çevrilidir, kediden çok kirpi vardır. cevizli ketesi ve tulum peyniri ölmeden yenmesi gerekenlerdendir.