bugün

başkanlık sistemi

başkanlık sistemi ; yasama yürütme ve yargı organlarını sert biçimde ayıran sistemdir. koalisyon gibi oluşumlara yer vermemesinden mütevellit istikrar açısından olumlu sistemdir. cumhurbaşkanı-başbakan ikiliğine yer vermediğinden ikiliğe bir oranda daha az yer verir bir parlamenter sisteme göre . fakat bunun ucu diktatörlüğe dokunur mu? her ne kadar diktatörlük(totaliter yahut otoriter) kuvvetlerin yürütmede birleşmesinden doğsa da , her ne kadar başkanlık sistemine en uzak sistem olarak tasnif edilse de başkanlık sistemindeki başkanın genişletilmiş yetkileri diktatörlüğe kapı aralayabilir.

bir devletin başkanı, o halkın iradesinin sonucudur. halk kendi ahlak yapısı, zihniyeti, ülküsü doğrultusunda tercih yapar. başkanlık sistemin de tıpkı parlamenter sistem,meclis hükumeti sistemi, yarı başkanlık sistemi(şu anki sistemimiz), diktatörlük sistemlerinde de olduğu gibi avantaj ve dezavantajları mevcut elbette. önemli olan bizim ülkemizde olumlu ve olumsuz taraflarını ne ölçüde yansıtacağı. bunun için sistemin özelliklerinin yanı sıra toplum yapısını, yönelimini, isteklerini irdelemek de gerekir. başkanlık sisteminin abd hükumetinde başarıyla uygulanması bu topraklarda da başarılı yahut başarısız uygulanmasıyla bağdaştırılmamalıdır. takdir edersiniz ki abd toplum yapısıyla türkiye toplum yapısı pek benzerlik göstermemekte.

darbe sonucu topluma dikte edilmiş ve günümüzde yürürlükte olan 1982 anayasasını da bu bağlamda es geçmemek gerekir. toplumun gelişimine ayak uyduramamış bu kazuistik anayasanın değiştirilmesi de toplumun acil ihtiyaçlarından. bu anayasanın kaderi de başkanlık sistemiyle değişebilir mi? bu soruları da göz önünde bulundurmak elbette referandumda iradesini yansıtacak her birey için görev.