bugün

yılmaz güney

O zamanki solculuk zaten soldan ziyade komünistçilikti.
Gerek ülke halkının dinsel hassasiyetleri, gerekse komünist kesimin şiddeti bir enstrüman olarak kullanma konusundaki gözükara pervasızlığı ve çekincesizliği, gerekse özellikle 1968 Macaristan müdahalesinin gösterdiği üzere yol göstericilikten emperyalizme evrilmeye başlayan SSCB nin fiili ilhaka dayalı hegemonyasının halkta uyandırdığı haklı endişenin ülkemiz solcularınca tatmin edici şekilde yanıtlanmaması, sola karşı sağın gittikçe büyüyen tepkisi ve direnişine dahası taraftar toplayarak örgütlenmesine yol açtı ve ülkemizi ne yazıkki çıkmaza sürükledi.
Bu konuda sol un 12 eylül, cia, our Boys vb üzerinden yarattığı argümanların kolaycılığına sığınıp gerçek bir özeleştiri yapmaktan hep kaçmasını gördük yıllardır. .
Maalesef aslında çok değerli bir ekonomik model öneren solun toplumun her zaman ihtiyaç duyduğu ve duyacağı denge unsuru olan gerekliliği ve varlığı da böylece yokolma eşiğine geldi ve biz 1983 ANAP ından itibaren üçkağıtçı düzenbaz avantacı, dini bile çıkar amaçlı kullanmaktan gözünü sakınmayan ilkesiz rezil bir siyaset tiyatrosunun elinde oyuncak olduk ve olmaktayız.
Keşke bütün bunlar hiç yaşanmasaydı da biz işçi haklarının sendikal hakların, toplumun eşitçiliğinin oturduğu dünyanın saygı duyduğu kolektif bir ülke olabilse idik. .