bugün

kuran araştırmaları grubu

Akrabamızın cenazesinde dağıtılan "Kuran'daki Dualar ve Seçme Ayetler" isimli kitabını elime almamla takip etmeye başladığım grup. Daha sonra diğer kitaplarını da okudum ve pek çok kişiye tavsiye ettim. Bu grubun çalışmalarını takip ederken şunu farkettim, gelenekçi islam anlayışını savunan pek çok insan "Uydurulan Din ve Kuran'daki Din" kitabından son derece rahatsız. Bu kitabın peygamberi yok saydığını iddia ediyorlar. Din konusunda gerçekten bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuş durumda. Özellikle din herkes tarafından argümanlarla araştırma yapılmadan uçsuz bucaksız konuşma konusu yapılabilmekte

insanlar daha çok kendi öğrendiğini en doğru kabul etme ve bunu değiştirmeden koruyarak yeni gelen her türlü veriyi bir tehlike olarak algılama peşinde. Aslında insanlar kendi zihinlerindeki taraflı, muğlak, üstün körü didiklenmiş ve şüphe edilmemiş temsiller üzerinden kavga ediyorlar. Tarifi tam manasıyla yapılmayan kavramlar hem gerçek düşüncelerimizi ifade etmede yetersiz kalıyor hem de yeni kavgalara zemin hazırlıyor. Sonuç olarak bu kavgaların çoğu sonuçsuz, etkisiz ve bilinçsiz kaldığı gibi sürekli bu döngüde devam ediyor.

Zihinde incelikli düşünme ve çözümlemeci kafa yapısının oturmadığı bir toplumda bu tip kavgalar sonuçsuzca sürer gider. Burada objektivite olmamasının, ortak noktada buluşulamamasının en temel sebebi kullanılan ön kabulün, paradigmanın farklı olmasıdır. insanların önce bir şeye inanır, sonra eldeki verileri inançlarına göre yorumlayarak kimi zaman ömür boyu sürecek fikir mücadelelerine girişirler. Aslında bu noktada kişinin neyi nasıl yorumladığının belirleyicisi başta kullanılan paradigmadır, bağlamdır. Bağlam arka fondaki bir renk gibidir. Örneğin arka planda fona mavi rengi koyarsanız üzerine sarı renk iliştirmeye kalktığınızda bu size yeşil görünür. Mavinin üzerine kırmızı iliştirirseniz, bu seferde kırmızıyı değil bordoyu görürsünüz. Düşüncelerde zihine çağrıldığında aynı bu şekilde değerlendirilirler. Kullanılan bağlam düşünce içeriğinin algılanmasına rengini verir.

Bu noktada objektif olarak hepimizin kabul edeceği tek bir şey vardır. O da insan sözü olmayan ilahi olan tek kaynak olan Kuran'dır. Din açısından bir şeyin doğru veya yanlış olduğuna karar vermek için Kuran kıstas alınmalı, bir şey Kuran'a uyduğu ölçüde doğru, çeliştiği ölçüde hatalı denilebilmelidir.