bugün

intihar etmek

insan hep belirli sınırlarla sürdürmeye zorunlu olduğu yaşamında hayatla baş edemeyeceğini anladığında, çevresine ve kendisine daha fazla yük olmak yahut bu anlamsız oyunu sürdürmek yerine tüm sorunlarını ve mutsuzluklarını, kökten ve kestirme bir yolla çözme hakkı ve iradesine sahiptir. bu insanın en doğal hakkıdır ve bir yönüyle tabiatta insan varlığına tanınan önemli bir ayrıcalıktır. aslında hayatın olağan seyri içinde de böyle bir karar alınabilir. bütünüyle kötü veya ahlaksız bir tarafı yoktur. yadırganacak değil, bilakis saygı duyulacak onurlu ve mantıklı bir seçimdir bu. çünkü o insanın kendisine duyduğu saygıyı ve onurunu, ve hala aklını kaybetmediğini, bilinç düzeyini korudugunu gösterir.

ancak bu olay toplum olarak, dinsel manteliteyle oluşmuş bir ahlaksal çerçeve içerisinde çok kötü, acınası bir vaka olarak algılanıyor. intihar eden insanın arkasından çok değişik şeyler dillendiriliyor. halbuki gözardı edilen nokta su ki; belki de intihar etmek aslında normal olandır. intihar etmemek anormaldir. belki de asıl sorun etrafımızda örülü yaşam düzenimizdedir... Ve herkes yaşamı sevmek zorunda değil.

eğer bir insan, hayatla o kadar çabalamasına rağmen hiç bir güç ve yaşam enerjisi bulamamışsa, aksine her şey giderek berbatlaşıyorsa, kalbi ve bedeni umutsuzluklar içine hapsolmuş, acının ve ızdırabın surlarında debeleniyor ise elbette en net çözüm intihar etmektir.

çünkü bazen her şeyin bir çözümü olmuyor!

Ve umut bazen yalnızca işkenceyi uzatıyor...

intihar etmek, bir kaçış değil, reddediştir.