bugün

1960 askeri darbesi

tüm darbeler zararlıdır, bu hariç.

çoğunluk diktasına dönüşmeye başlamış, medyanın baskılanmasıyla yolsuzlukların sümenaltı edilmesine doğru bir yolda hızla giden dp hükümetinin devrilmesiyle başlayan süreç iki bakımdan çok başkadır:

1- dış desteğin olmaması
2- özgürlük getirmesi (diğer darbelerden farklı olarak)

bu yüzden bu darbeyi özgürlükçü bir devrim olaran nitelendirmek gerekir. tam anlamıyla demokratik ve özgür bir anayasa ortaya koyduğu için.

ama "ne"tekeim, 80 darbesiyle kissenger tarafından dillendirilen, "3. dünya ülkelerine tam bir demokrasi getirmenin sonuçları yıkıcıdır" mantığıyla bu devrimin de önü kesilmiştir.

"darbe kötü diyorsun, 60'ı övüyor, 80'i lanetliyorsun" diyebilirsiniz. gerçekten de öyle.

neden ülkeme özgürlük getiren, baskı aracı olarak kullanılmaya başlamış bir hüküm yetkisini bozulmuş politikacılardan alan bir darbeyi övmeyeyim, neden ona devrim demeyeyim?

neden sağlam bir demokrasi getiren bir rejmi desteklemeyeyim ve "lite", "kısmi", "eksik" bir demokrasi ve yetersiz bir özgürlük anlayışıyla kıyaslamayayım?

treni kaçırdıysak can dostlar, cehaletimizdendir. özgürlük diye yırtındığımız, sorun sarmallarında takılmış zavallı bir kedi misali hırpalandığımız bugünlerde geçmişe bakıp keşke demenin melankolisinden kimse şu nayk giyen post modern zavallıyı alıkoyamaz. bu böyle biline.

(dp ile ak parti arasındaki gidiş benzerliklerini anımsatayım)