bugün

insanların fiziksel özellikleriyle alay etmek

insanların zihinsel özellikleriyle ve fikirleriyle alay etmek kadar önemli olmayan durumdur. Her nedense insanların fiziksel özellikleriyle alay edilmesi toplumda çoğunluk tarafından kötü karşılanırken, aynı toplum aynı muameleyi işin zihinsel kısmı ile ilgili yapamamakta.

halihazırda gündemde olduğu için diyanet fetvası üzerinden örnek vereyim. mesela adamın biri çıkıp diyor ki "ben kızıma şehvet duyuyorum". sonra millet hemen başlıyor sayıp sövmeye. vay efendim adam sapıkmış da allah belasını versinmiş de. kimse düşünmüyor ki, bu adam acaba yaptığının yanlış olduğunun farkında mı? acaba elinde olmadan mı bu isteği duyuyor? bu adam nasıl bir çevrede yetişti? acaba ben de bu adamın yaşadığı hayatı yaşasam böyle düşünür müydüm? ki burada adam yanlış yaptığının farkında olmasa bile eleştirilecek bir durum yok. doğru bildiğini güzel bir dille anlatmaya çalışırsın en fazla.

maalesef bu son diyanet vakasında da bu yapılamadı ve ön yargılı davranıldı. hele de bu tartışmayı körükleyenlerin "el alem uzaya çıkıyor biz hala bunları konuşuyoruz" diyen kesim olması apayrı komik. (kendi subjektif gözlemimdir. )

insanlar cahil olduklarını düşündükleri kişilere veya gruplara bir şeyler anlatırken daha hassas olmaları lazım. kendilerini onların yerine koyup konuşmaları lazım. ama bizde nedense hep tam tersi oluyor. millet anca cahil gördüğü adamın üzerinden ego şişirme peşinde. çoğu kişinin asıl derdinin cehaletle mücadele olduğunu düşünmüyorum ben açıkçası. yok eğer gerçekten böyleyse o zaman durum daha da vahim. zira okumuş sayılan kesim de en az eleştirdikleri kadar cahildir bu durumda.

hatta bu kadar yazmışken şunu da eklemek isterim. eğer herhangi bir tanrı'ya ve onun kurallarına inanmıyorsanız ahlak denilen şeyi temellendirebilmeniz mümkün değil. bunu farklı mecralarda dile getirdiğim zaman çok tepki gördüm "sen ateistlere ahlaksız mı diyorsun?" diye. üstüne basa basa söylüyorum benim burada kastettiğim bu değil. toplumun genelinin ahlak olarak nitelendirdiği değerler bütününe göre bir ateist gayet ahlaklı olabilir. ki nice dindarlardan daha ahlaklı ateistleri gördü bu gözler. eminim siz de görmüşsünüzdür. lakin eğer bir ateist ahlaklı davranıyorsa ya toplum baskısından çekiniyordur ya da kendi vicdanını rahatlatmak için öyle davranıyordur. bu dediğim de kötü bir şey değil. zaten ben de bir müslüman olarak çıkarım için müslüman olduğunu düşünüyorum. hatta genelleyecek olursam; insanların çıkarı olmadığını düşündüğü bir şey yapmayacaklarını düşünüyorum. çıkar kelimesi toplumda genel olarak kötü manada kullanıldığı için bu dediğimi yakın çevremdekilere anlatmakta oldukça zorlandım. umarım sözlükte beni anlayan birileri çıkar.

yani diyanete soruyu soran bu adamı ateistlerin ahlaksızlıkla eleştirmesi tutarsızlıktır. en fazla dinine yeteri kadar uyamadığı için eleştirilebilir.

ben bu olaydan şunları anladım. ne müslüman kendi dinini biliyor, ne ateistler ahlak felsefesine hakim, ne diyanet dini doğru biliyor, (bilse bile meramını anlatmaktan aciz. zira toparlama açıklaması fetvadan daha garip.) ne de toplumda adam gibi bir eleştiri kültürü var.

kısacık bir şey yazacaktım aslında ama uzadı gitti. bahsettiğim konular hakkında özelden fikir alışverişi yapmak isteyen olursa buyursun gelsin bi çayımı içsin. zira üzerine yazmayı ve okumayı sevdiğim konular.