bugün
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız10
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı23
- suriyeliler suriye'ye dönsün15
- özgür özel10
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar13
- sözlük erkeğinden damat olmaz27
- fatih terim'in yuhalanması16
- düşün ki o bunu okuyor13
- icardi190520
- ayça tilki10
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge37
- adolf hitler9
- anın görüntüsü9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel24
- nazar değdi sözlük12
- çabuk vazgeçen insan8
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası18
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır20
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat14
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
mantık önermeyi doğrulamak veya yalanlamak üzerine değil doğru düşünme üzerine bir alan oluyor benim bildiğim. çıkan sonuçtan yola çıkarak doğru veya yanlış gibi bir karara varmak değil çıkan sonucun sürecini inceliyor.
bir kavramı doğrulamak üzerine aklın yetersizliğinden daha çok deney ve gözlemi inkar etmeleri beni idealistlerden ayırıyor. şimdi bunlara göre algılar sınırlıdır akıl daha gelişkin ve akıl duyuların dışında düşünebilme yeteneğine sahiptir.
ayrıca akıl da sınırlıdır değip varlığı aklın da alamayacağı bir gerçeklikte aklı hiçe sayarak algılamaya çalışanlar var ki onlara bir şey demeye gerek bile yok.
şimdi akıl tamam aga ama duyularımızı da neden kullanmayalım?
şimdi bütün din işiyle ilgilenenlerin tipik söylediği bir şeye değineceğim.
tanrı bizim algılarımız veya aklımızın anlayamayacağı kadar büyük varlık o yüzden bunların algılamakta olan yetersizliğiyle bir sonuca varmak sınırlı bir cevap olacağından varılan hüküm gerçeklikten uzaktır.
bakın bunun dinde mantığı özünde sana tanrı bir kitap vermiş al sen buna inan ve çok kurcalamadır.
bu kendi içinde şu yönden de mantıklıdır, tanrı seni sınırlı yarattığını farkında ve zaten beni ne duyu organlarınla ne de aklınla bulamayacaksın diyor ve sana bir kitap gönderip al bu benim kitabım ben buradayım diyor ayrıca o kadar sınırlı bir aklın var ki sana kendini bulma fırsatı bile vermiyor kendi sana kendini bir şekilde gösteriyor yada al ben buradayım diyor.
ancak mantıksız yanı tanrının muğlak tavrıdır, tanrı kişilere kendisini akılla bulamayacağı bir aklı neden veriyor yada duyu organlarını neden veriyor?
sonuçta ben tanrıyı göremeyeceksem gözüm neden var veya bulamayacaksam beynim neden var?( eğer amaç tanrıyı bulmak ve evren bu amaç üzerine yaratılmışsa)
sonuçta bunların hepsi tanrının amacıyla uygun şekilde dizayn edilmeli ve tanrının istekleriyle uyumlu olmalıdır. oysa tanrı bizden kendini bulmamızı istiyor ve ona inanmamızı istiyor ancak sınırlı bir zeka ve algı veriyor sonra diyor ki bunlar beni zaten algılayamaz o zaman ben onlara bir din göndereyim diyor sonra din gönderiyor ve insanların bir kısmı bunu anlıyor diğer bir kısmı anlamıyor.
anlayanlar o gönderilen kitap üzerinden tanrıyı kanıtlamaya çalışıyorlar anlayamayanlar takmıyor bile.
mesele özünde tanrının amacını bilmektir ve bundan tatmin edici cevap almaktır.
mesela tanrı bir gün bilinmek istiyor ve bizi yaratıyor, sonra sınırlı bir algı ve sınırlı akıl verip dünyaya yolluyor, ardından bunlar beni algılayamaz nasıl olsa değip kitap gönderip kendini anlatıyor sonra bir kısım insanlar yine o eksik akılla kitabı inkar ediyor veya eksik algıyla durumu algılayamıyor.
peki tanrının amacı ve yapamaya çalıştığı şey ne?
yani kendini mükemmel görüp sınırlı insanlar yaratıp sonra beni bulsunlar diye mi uğraşıyor?
özünde tanrıyı anlamadan hiçbir şeyi açıklayamayacaklar bence inananlar çünkü bir şeyleri açıklamak için tanrıyı ortaya atıp iş tanrıya gelince kimse bunlara cevap veremiyor.
neyse bayağı uzun oldu bu.
bir kavramı doğrulamak üzerine aklın yetersizliğinden daha çok deney ve gözlemi inkar etmeleri beni idealistlerden ayırıyor. şimdi bunlara göre algılar sınırlıdır akıl daha gelişkin ve akıl duyuların dışında düşünebilme yeteneğine sahiptir.
ayrıca akıl da sınırlıdır değip varlığı aklın da alamayacağı bir gerçeklikte aklı hiçe sayarak algılamaya çalışanlar var ki onlara bir şey demeye gerek bile yok.
şimdi akıl tamam aga ama duyularımızı da neden kullanmayalım?
şimdi bütün din işiyle ilgilenenlerin tipik söylediği bir şeye değineceğim.
tanrı bizim algılarımız veya aklımızın anlayamayacağı kadar büyük varlık o yüzden bunların algılamakta olan yetersizliğiyle bir sonuca varmak sınırlı bir cevap olacağından varılan hüküm gerçeklikten uzaktır.
bakın bunun dinde mantığı özünde sana tanrı bir kitap vermiş al sen buna inan ve çok kurcalamadır.
bu kendi içinde şu yönden de mantıklıdır, tanrı seni sınırlı yarattığını farkında ve zaten beni ne duyu organlarınla ne de aklınla bulamayacaksın diyor ve sana bir kitap gönderip al bu benim kitabım ben buradayım diyor ayrıca o kadar sınırlı bir aklın var ki sana kendini bulma fırsatı bile vermiyor kendi sana kendini bir şekilde gösteriyor yada al ben buradayım diyor.
ancak mantıksız yanı tanrının muğlak tavrıdır, tanrı kişilere kendisini akılla bulamayacağı bir aklı neden veriyor yada duyu organlarını neden veriyor?
sonuçta ben tanrıyı göremeyeceksem gözüm neden var veya bulamayacaksam beynim neden var?( eğer amaç tanrıyı bulmak ve evren bu amaç üzerine yaratılmışsa)
sonuçta bunların hepsi tanrının amacıyla uygun şekilde dizayn edilmeli ve tanrının istekleriyle uyumlu olmalıdır. oysa tanrı bizden kendini bulmamızı istiyor ve ona inanmamızı istiyor ancak sınırlı bir zeka ve algı veriyor sonra diyor ki bunlar beni zaten algılayamaz o zaman ben onlara bir din göndereyim diyor sonra din gönderiyor ve insanların bir kısmı bunu anlıyor diğer bir kısmı anlamıyor.
anlayanlar o gönderilen kitap üzerinden tanrıyı kanıtlamaya çalışıyorlar anlayamayanlar takmıyor bile.
mesele özünde tanrının amacını bilmektir ve bundan tatmin edici cevap almaktır.
mesela tanrı bir gün bilinmek istiyor ve bizi yaratıyor, sonra sınırlı bir algı ve sınırlı akıl verip dünyaya yolluyor, ardından bunlar beni algılayamaz nasıl olsa değip kitap gönderip kendini anlatıyor sonra bir kısım insanlar yine o eksik akılla kitabı inkar ediyor veya eksik algıyla durumu algılayamıyor.
peki tanrının amacı ve yapamaya çalıştığı şey ne?
yani kendini mükemmel görüp sınırlı insanlar yaratıp sonra beni bulsunlar diye mi uğraşıyor?
özünde tanrıyı anlamadan hiçbir şeyi açıklayamayacaklar bence inananlar çünkü bir şeyleri açıklamak için tanrıyı ortaya atıp iş tanrıya gelince kimse bunlara cevap veremiyor.
neyse bayağı uzun oldu bu.
güncel Önemli Başlıklar