bugün

ben bu yazıyı babama yazdım

Nerdesin yine?

Akşam çikolata dedim, 'tamam' dedin.
Unutmuşsun...

Mutfaktan seslendim, seslendim ...

Baba...

Duymayınca sinirleniyorum!

Ellerim telaşlı, mutfak soğuk, gözlerim kızgın bakıyor mutfak fayanslarına ve ürkek... Korkuyor kızgın çehremle yüzleşmekten.

Saat geç oldu! Televizyonun sesi mi çok açiK, Uyudun mu yoksa koltukta?

Cevap versene be adam!

Kızmak istedim sana...

Aslında minik hayallerim vardı en başında, ne bileyim uçurtma uçururduk mesela, balık tutardık... Yahut sinemaya giderdik...

Akşam mahallenin çocuklarına hava atar, anlatırdım yaptıklarımızı.

Gece olunca kapımızısen kilitlerdin.

Üstümü örtmezdin her gece belki ama öksürürsem severdin...

Sev diye öksürürdüm...

Hiç olmadı bunlar, baktım güzel şeyler yapamıyoruz, kızdım sana mutfaktan!

Orda olmadığını bile bile seslendim.
Cevap veremeyeceğini bile bile kızdım cevap vermeme rahatlığına.

Şimdi içimde şizofren bir sevmek var sana dair.
Yorgun bir çocuk var merdivende babasını bekleyen.

Gelmeyeceğini bilmeyen yanım defolup gitsin içimden.

Özledim... Iki hece, dört harf, iki tekrar. Oysa ilk söylediğimdin... Çok özledim...

Çok incindim ' baba ' sen hiç olmadın ben çok incindim...