bugün

milliyetçilerin okuması gereken kitaplar

Bir şey olduktan sonra okunmaz, okuduğun için bazı şeyler kavrarsın ve görüşün oturur. Milliyetçilerin okuması gereken kitaplar ne demektir ya. Bu adam okumadan olduysa ki Türkiye de ideoloji ve siyasi kültürler de gen ile aktarılıyor, aileden geliyor adeta, savunduğu görüşün ne olduğunu okuduktan sonra mı öğrenecek? Ee ben milliyetçiyim ama hiçbir bilgim yok bu konuda, biraz okuyayım. Bu böyle değildir. Kişi kendini geliştirir, okur, öğrenir... Baktı ki bir görüşü beğendi, bu defa kapsamlı okur. Hala mı devam ediyor beğenisi? O halde o görüşü isterse artık benimser. Benimsedikten sonra okuma olmaz, önce okur, ondan sonra benimsersin. Biz böyle olmadıktan sonra çıkıp siyasetçiler işi bilmiyor nasıl deriz? Buna yüzümüz olur mu? Çünkü çoğu siyasetçide böyle yapar. Siyaseti günlük haberler sanar. Sonra milletvekili mi oldu ha dur ya şu siyaset bilimi ne imiş bir bakayım der. Oysa doğrusu nasıl olmalıdır? Kişi siyaset bilimine, uluslararası ilişkiler ve diplomasiye, Türkiyenin yakın ve uzak tüm tarihine ve siyasi ilişkilerine maksimum düzey de hakim olur, sonra milletvekili olur. Halk okuyup savunsa, milletvekili veya yöneticiler bilinçli olarak siyasetçi olsa klasik bir söylem olacak bugün çok daha ileri de olurduk. Ezbercilik, cahillikten başka bir şey değildir. Herkes kendisini bu durumdan kurtarsa, birer siyasal aktör olur. Her birey siyasal aktör olduğunda, halk yöneticilere mum tutturur, her yaptığının hesabını sorar, yöneticinin amiri olur. Ancak bu durumda politika gelecek vaadeder.