bugün

aşk

hiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiç buraya uzunlu muzunlu şeyler yazmayın kardeşlerim, keza kimse okumamaktadır. herkes kendi içini döküyor, ağlama duvarı yaptınız lan başlığı! bak ben de yazıcam şimdi, okumayacaksın. zaten 500 küsür sayfa yazı var be olm, niye seninkini okiycaklar ki?

sadece hormonal eylem diyerek geçemeyeceğin bişidir. ne kadar kafandan silmeye çalışırsan çalış, o kaşıntıyı önlemen imkansızdır. kim ne derse desin, herkesde vardır. en taş kalplisinden en malına, en çapkınından en sapına, edirneden ardahana kadar, reddedilemeyecek gerçektir. koskoca sherlock abi bile insan hatasıdır dedi dedi yine aşka geldi. sen kim oluyosun loo?

evet, çok farklı duygular bir arada hissedilir. herkesin bir duygusu daha ağır basar, herkesin aradığı farklıdır. kimi kadında ele bakar, kimi göze, kimi saça... onda bir parça bulmuşsundur. seni tamamlayacak bir parça, yani sende bulunmayan bişi. bu yüzden kime aşık olduğunuzu öğrendiklerinde insanlar denyoya bağlarlar çünkü senle alakası yoktur. zaten olmaması da gerekir. kadınla erkek birbirlerini tamamlarlar. birininz eksiğini diğeri, diğerinin eksiğini biri tamamlamalıdır. o yüzden bu yolda, neyi aradığımızı bilmekte fayda vardır.

amma ve lakin, senin eksiğini o tamamlayabilecekken, sen onu tamamlayamazsın. bu böyledir. o, senin için biçilmiştir, ama sen onun için biçilmemişsindir. o yüzden seninle beraber olmak istemez. senin yaratılışın böyledir kardeşim. sen eksiksin ve vasıfsızsındır. çirkinsindir ve her zaman da çirkin olacaksındır. o renkli saçlılardan, renkli gözlülerden, geniş omuzlulardan hoşlanır. sen ise kömür siyahısındır. değiştiremezsin. siyah tüylerin olduğun için kırosundur, ayısındır, aile içi şiddetsindir. neden seninle birlikte olsun ki?

olmiyacağını anlarsın ama anlamamazlıktan gelmek istersin. yine de gelemezsin. kader utansın diyip çekip gidemiyosun. o içindedir. o eksik parça kafanın içinde dolanır durur. sonsuza kadar da öyledir. işkencedir. uzaktan bakıyosun böyle, olmiyacağını biliyosun. ama bi şekilde iletişime geçmek istiyosun. çünkü sana zevk veren şey bu. zaten iletişime geçmek isteğin yüzünden mal mal durumlara düşüyosun kardeşim. ilgisini çekmek için saçma bişi yapıyosun hoooooooop! gitti! yapma bunları tabii bunlar güzel şeyler değil.

çekilir mi lan bu? 2'ye gidiyosun, o daha aşk nedir bilmez sen açılmaya kalkarsan kız korkar kaçar. (bu noktaya aşşada biyerde açıklama vericem, oku ulan! ) orta okulda üst sınıftır, koreli ibişlerdir, böyle antin kuntin şeylere tutulurlar. böyle kaşları ters vaziyette v haline getiren çocukları çok severler nedenini henüz anlayamadım halbukisi bence çirkin bişi o ne öyle amk? lisede piç olmalısın, olamiyacaksan da sana sevgili yoktur. senin sevdiğin o güzelliğe çirkin laflar, haketmediği muameleler yapar. zoruna gider. nesinden hoşlanıyosun diye sormak istersin ama sorarsan zaten elinde patliyacağını bilirsin. zaten lise ilişkisinde piç erkek yoksa zaten o ilişkideki iki kişiden de tiksinilir, canımlı cicimli aşk böcüklü tozlu pembeli değişik bişidir ama kaldırılabilinecek birşey değildir. içinde sevdiğiniz olsun olmasın. üniversitede çıkarlar devreye girer, burda yük senin omuzlarındadır.

Peki hiç aşık olunmak nedir tatmadın mı? dur sana nasıl olduğunu anlatiyim ;

korkunçtur. insanın içinde hiç tatmadığı bir korkudur. bu itiraf sevdiği bir insandan gelmediği sürece, çok çok çok çok nadir tadabileceğin bir korkudur. panik yaparsın. günlük aktivitelerini yaparken durduk yere böyle bişi karşına geliyo. ya yüzüne söylenir ya da dolaylı yolardan anlarsın. bu durumda, karşındaki itirafçı seni tatmin etmez. o çirkindir, aradığın kişi değildir. yüzsüz değilsen, yüzüne söyliyemezsin. söylenir mi lan o? nıç nıç nıç nıç... o teklif kabul edilmez hele ki hiç sevgilin olamamışsa. arkandan '' sapa bak, ilk gördüğü kızı aldı kaçamsın bi yere diye ahahahhaaa ! '' derler. senin de günden güne sakladığın ve korumak istediğin bi onurun vardır. kabul etmezsin ya da görmemezlikten gelirsin. bu kez de kimseyi beğenmiyosun derler. desinler. kafam girsin onlara. bikaç satır tepede anlattığım sebepler yüzden ilkokul aşkı muabbetinde kızlar korkup ağlarlar. aşk dediğin sorumluluktur, duygudur, karşılıklıdır. akşam çizgi filmi yakalayabilr miyim diye düşündüğün dönemde nasıl bu yükü karşılayacksın?

zaten özgüven zedelenmesi dediğimiz durum tam olarak burda ortaya çıkar. liseye geldiğinde piç olacak adam seni yarışın başında eler. '' aliiii zeyneeeebii seviiyooo! aliii zeynepiii seviiyooo! '' sanki bok varmış gibi bunu söylerler. 40 küsür kişilik sınıfta seni rencide ederler. sadece kendi zevkleri için. bikaç dakikalık eğlence için senin ağzına sıçmakta sorun yoktur. o günden sonra bu yolda karşında duran o geçilmez kaya, ilkokuldaki berke candır, enestir, bilmem kimdir. başarısız olucağını bilirsin. o yüzden asla konuşamazsın. elinde patliyacağını bilirsin. bazıları çok yanlış zamanlarda gaz verirler sana gider söylersin, bu kez daha büyük elinde patlar. bu arada bu elinde patlama muabbetini biliyosunuz di mi ona göre yazıyorum da, neyse... o ikinci elinde patlamadan sonra aşk dediğini sadece kendi çini çürüten bir keder olarak saklarsın.

sağ olsun günümüz toplumundaki değişiklik ve denyoluğun artması sayesinde aşk olayı gereksiz karmaşık bir hale gelmiştir. o yüzden çok zeki olmayanlar bu sınavda elenirler. bir insanın seni niye sevmediğin anlayamazsın, başkasının nesini sevmediğini anlayamazsın, senin niye sevilmediğini anlayamazsın, kafan karman çorman olur. senden değişik beklentiler vardır. ve daha kötüsü, beklentiler çeşitlidir. biri kısa, asker saçı modelini sever, biri yalan söylemeyin, dürüst olun yeter der, biri için ses önemlidir, biri ciddiyet, biri güleryüzlü sever... bu durumda dünyada ki tüm kadınlar aynı anda tatmin edemezsin. yani burdan bu çıkıyo. ama bir bakalım bret pitt reize, bir bakalım adını söyliyemediğimiz latin asıllı amerikalı şarkıcılara, gayet tatmin ediyorlar. e nasıl oluyor mu? zaten sorun o gerizekalı. o sorunu çözemediğin için yalnızsın. mal...

o yüzden sözüm odur ki sana aşk; sana kafam girsin. rahat rahat iş yaptırmıyosun amk, bisiklet sürerken ağlamak ne lan?