bugün

zall

hangi partiye oy vereceğine henüz kendisi de karar verememiş uuserdır.

arkadaşlar espriler, şakalar, komiklikler tabi ki iyidir, eğlencelidir fakat; siyaset gibi, ülkemizde aynı anda herkesi memnun edebilmenizin mümkün olmadığı bir konuda, hele hele binlerce kullanıcısı olan bir sözlüğü yöneten şahsımın hangi partiye oy vereceğini açıklaması infiale sebep olacaktır. kendimi önemli, pek kıymetli bulduğumdan değil, öyle anlaşılmasın lütfen. izah edeceğim.

diyelim ki bazı arkadaşların dediği gibi hdp'ye oy vereceğim ve bunu söyledim; sonuçları ne olur?

veya mhp'ye, akp'ye, tkp'ye chp'ye vs...

entrysi silenen, çaylak olan, kendisi silinen kullanıcılar, ilk başta bu gerekçeye sarılırlar. 'o zaten falanca partili, ben filanca partili olduğum için yaptı bunu..' lütfen dürüstçe söyleyin, aynen böyle olmaz mı?

sadece sözlük kurallarını uygulamaya çalışıyoruz ceza verirken. fakat buna rağmen sürekli "sen falancısın, ben filancıyım o yüzden sildin, çaylak ettin" gibi ithamlara maruz kalıyoruz. öyle bir şey olmamasına rağmen. oy vereceğim partiyi açıklarsam neler olur kim bilir.

gönül ister ki, böylesine basit konuları aşmış olalım, siyasileri sundukları hizmetlere göre değerlendirelim ama maalesef olmuyor.

ben yıllardır bas bas bağırıyorum. internet yasakları, sansür gelmeden önce bağırdım, siteler açtık, eylemler düzenledik. kimisi ses getirdi, kimisini duyan bile olmadı. benim işim bu, ben yazılımcıyım. ben internet kullanıcısıyım. beni bu ülkede en çok ilgilendiren konu; başkanlık sistemi gelsin mi, hdp barajı geçsin mi, akp koalisyona gitsin mi değil. beni internet ilgilendiriyor, aslında endişelendiriyor.

uludağ galeriyi bile yasakladılar geçenlerde, izah etmeye çalışmıştık bir video ile.

şu an uludağ sözlük'ün ofisindeyim ve önümde yüzlerce adet dosya var arkadaşlar. emniyetin gönderdiği, ve sizlerin bilgilerinin istendiği... ben bununla ilgileniyorum, hangi partiye oy vereceğimi tartışmadan önce.

daha önce de çok kere izah etmeye çalıştım; ben hiçbir kullanıcımızın hiçbir şekilde bilgilerini paylaşma taraftarı değilim. fakat çıkan yasalar, bizi buna mecbur ediyor. karşı koymam mümkün değil. savcılıktan gelen resmi evraklardan bahsediyoruz. bir şekilde kulağıma geliyor bazen, 'zall yazarların bilgilerini polise veriyormuş' diyorlar. evet veriyorum, ama bunu istediğim için değil, yapmak zorunda olduğum için yapıyorum. bu yasalar çıkmadan, bu konu bu kadar ciddileşmeden önce ben bunu söyledim, bu yasalara karşı direnmemiz, tepki göstermemiz gerektiğini tabir i caizse haykırdım. olmadı, sonuçta böyle yasalar çıktı. yasalara uymak, saygı göstermek zorundayız.

böyle dedim diye de endişelenmenize gerek yok, çok ciddi bir suçu olan arkadaşımız yok. yoksa bizce de suçlular yargılanmalıdır. bahsettiğimiz nokta tam da bu. açılan davalar genelde hakaret gerekçesi ile açılıyor. iyi de hakaret tam olarak nedir? falanca üniversitenin filanca hocası dersi iyi anlatmıyor diye entry giren bir yazar, bizce hakaret etmemiştir, o yüzden entrysini silmiyoruz. ama o falanca üniversitenin filanca hocası bu entry için dava açabiliyor, hakaret edildi diyerek. savcılık da bilgi istiyor dolayısıyla. hatta şu anda mevcut yasalara göre, sırf o entryde hakaret var denilerek dava açıldığı için sitenin erişimi bile engellenebilir, yasa buna izin veriyor.

özetle; kime oy vereceğime gerçekten karar vermedim, daha doğrusu düşünmedim bile hiç. yukarıda saydığım gibi daha çok düşünmem gereken konular vardı zira.

ama siz kime oy verirseniz verin, biz hepinize eşit uzaklıkta-yakınlıktayız. oy verdiğiniz, vereceğimiz ve bu hakla bizi yönetecek olan siyasiler umarım internet yasalarını, bilişim suçlarını bir kez daha gözden geçirirler.