bugün

islamcılık

osmanlı'da çıktığı şekliyle islamcılık politik bir akımdı ve günlük hayatın vs dine göre şekillendirilmesi gibi bir amaç gütmüyordu. islamcılıkta ana tema osmanlı tebasının büyük çoğunluğunun müslüman olduğu ve osmanlı'da bütünlüğün, birlik ve düzenin müslüman tebayı birlikte tutmayı öngören bir sistemle, müslümanları yücelten bir stratejiyle yönetilmesi gerektiğiydi. özellikle osmanlı'dan bu fikir akımının çıkmasından kısa zaman önce sırbistan ve yunanistan'ın isyan ederek bağımsızlıklarını kazanmasıyla ve osmanlı'nın o tarihe kadar sünni ve ayrılıkçı ciddi bir isyanla karşılaşmamış olmasıyla islamcılık fikir akımı kendine osmanlı imparatorluğunda yer bulmuştur.

en büyük yanılgı ise islamcılık fikrinin işe yaramadığı fikridir. islamcılık fikri uygulandığı süre içerisinde sünni bir isyan olmadığını hatırlamak yeterlidir bu konuda yorum yapmak için. islamcılık 2. abdülhamid zamanında uygulanmış ve sonrasında yerini türkçülük ve turancılık akımına bırakmıştır. ittihat ve terakkinin aşırı milliyetçi ve hatta arapları dışlayan ve onları küçük düşüren, araplara kültürel, politik ve maddi baskılar uygulayan tutumları sonrası 1. dünya savaşı'nda sünni arap kabileleri'nden osmanlı'ya isyan edenler olmuştur.

sonuç olarak yürürlükten kaldırılmış, fakat 1. dünya savaşı'na girdiğimiz zaman zorda kaldığımız için tekrar "kutsal cihad" ilan ederek yürürlüğe sokulmaya çalışılmış ama tutmamıştır, dünyadaki tek zeki milletin türk olduğunu sanan ittihatçılar ve onların bugünlerdeki kalıntıları sünger beyinliler için tabi ki islamcılık "işe yaramamış" bir politik akımdır.