en ufak bir anlaşmazlıkta sizi bırakan insan

bu model genelde gamsızdır.
günlerce yapılan eğlenceli ve hoş sohbetin değerini bir anda sıfıra indirgeyen insandır.
akıllara umursamaz insan modeli gelir. ama ne var ki bu bahsi geçen insan kendinden başkasını düşünmeyen megaloman tabanlarda gezen insandır.

siz onunla konuşmak için sohbeti bitirecek kelimeler bile kullanmazken o ise sizi önemsemiyordur.
konuşursunuz, eğlenirsiniz, espriler havada uçar ama gel gör ki en ufak bir sorunda gitmeyi tercih eder.

neden? onca konuşmanın hatrına altta alması gerekirken neden gider bir insan?
haklısınızdır ama gene de suçlu konumunda olmaktan kurtulamazsınız.
umursamaz insanlarla muhabbet etmeyin.
günün çoğunu o insanla geçirirsiniz. ona değer verirsiniz. onu önemsersiniz ama neden en ufak bir çatışmada gitmeyi tercih ediyor?
erkek veya kadın olarak ayırmanın bir manası yok belki ama bunu en çok kadınlar yapıyor.
size değer veren birine değil de sizinle oyun oynayana sizi kullanana gidersiniz siz kadınlar.
doğruya doğru şimdi embesellik veya alçakgönüllük yapmanın anlamı yok.

ha sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevmek zorunda mı diyenler de embesil jargonudur.
elma seni sevmiyorsa elmanın kurdu olacaksın. o çürümeden sen onu yiyip bitireceksin.
"ben seni seviyorsam sen de seveceksin ibneliğin lüzumu yok"

söz konusu hata veya anlaşmazlık için karşıdaki insanın özür dilemesi gerekirken; siz özür diliyorsanız siz bitmişsinizdir o insan için.
siz kaybetmişsinizdir. siz aşağılanmışsınızdır.

umursamaz insan mutlu mudur?
umursamaz insan gerçekten insan mıdır?
peki ya biz insanlar gerçekten insan olsaydık hangi hayvan olurduk?

diyeceğim o ki sizi önemsemeyen biri için ısınmış ice tea'yi bile buz atmayın.

charles bukowski moruğunun da dediği gibi;
"size zaman ayırmayan birine kendinizi harcatmayın."