bugün

karasu

sakaryanın kıyı ilçesidir yani karadenize kıyısı vardır. sağlam doğası olmasına karşın ard arda gelen kötü yönetimler sayesinde berbat bir belde olmuştur. tamamen rant alanına dönüşen ilçede en önemli geçim kaynağı küçük esnaflıkdır. bu küçük esnaflar biri gelsede bişeyler koparsam triplerindedir sürekli. adeta yabancı kollarlar. son zamanda bazı küçük kanallarda ve radyo kanallarında karasu reklamlarını gördüm ve şok oldum. aşırı bi reklamlar alakası olmayan özellikleri eklemişler karasuya. genelde dışarıdan bakınca 39.000 tl ye ev sloganıyla tanınmış bi ilçedir. ebesinin nikahında yarısı toprak altında 1+0 dairelerdir onlar. deprem bölgesi olmasından dolayı 3 kat izni verilir. en fazla üç kat izni verildiğinden dolayı olmalıki binalar çürüktür genelde. ucuz yapılmasının yanında denizden esen tuzlu rüzgar ve nem ile birliktede evlerin kalitesi iyice düşer. aynı zamanda türkiyenin en borçlu belediye sıralamasında 57. sırayı almıştır. trabzon büyükşehir belediyesinden daha borçlu olan bu 30,000 nüfuslu belediyenin sgk ya 150 milyon (150 trilyon) borcu vardır. aynı zamanda eğitimsiz kesimde geniş yer kaplar. ne yazıkki bu böyledir. kişi nışantaşından kalkmıştır karasuya tatile gelmiştir güya kuzeyin incisi ya ama bi bakmısın yattığı şezlongun kıyısında bir grup kadın yere halı sermiş gün yapıyor. genelde gelen büyük şoka uğrayıp geriye döner. doğa olayları biraz baş gösterdiğinde su ve elektrik kesintileri kendini gösterir hemen. alt yapı sorunuda mevcuttur ne yazıkki. e iyi tarafı yokmu diyenlere ? doğası var. liman şehri yapmayada çalıştılar ve sahilide mafettiler. yapılan liman (inşaatıda bi bitmedi) yüzünden deniz ileri gelmeye başladı. bunu engellemek için dalga kıran inşaatları yaptılar iyice berbat oldu. yılın belli dönemleri yosun denizanası ve su böceği istilasına uğruyor sahil dalga kıran kayalıkları yüzünden. kötü yönetimler sayesinde batan ilçede herkes bişeyler koparma peşindedir ve ilerlemesi mucizedir.