bugün

5000 yıllık kürt tarihi

Dio Cassius
II.Yüzyılda yaşayan Romalı politikacı, yönetici ve tarihçi Dio Cassius (Cassius Dio Cocceianus) M.S. 155 yıllarında Nicaea (iznik), Bitinyada doğmuştur. Babası Cassius Apronianus, Dalmatya and Kilikya yöneticisiydi. Babasının ölümünden sonar Kilikyadan ayrılıp Romaya gitti, daha sonra Senato üyesi oldu. Bütün Roma tarihi üzerine geniş çapta Yunanca 80 kitap yazmıştır ve sadece 19 tanesi bu zamana kadar yaşayabilmiştir. Daha sonra hastalıktan dolayı emekliliğe ayrılan Dio Cassius M.S. 240 arasında Nicaeada ölmüştür.
Dio Cassius, Kürdistana Gordyen (Gord-Yurdu) demektedir.

Ammianus Marcellinus
Romalı Tarihçi Ammianus Marcellinus 325-330 yılları arasında Antakya’da doğmuştur.
Ölüm tarihi ise net olarak bilinmiyor fakat 391 yılına kadar yaşadığı biliniyor. Marcellinus 31 kitap yazmıştır, fakat 13 tanesi kaybolmuştur.
359 yılında Pers krallar kralı II. Sapor Romalıların elinde bulunan Amida’ya (Diyarbakır) yönelmişti. Korkunç bir kuşatma olmuştu. Romalılar, Sasanilerin dövdüğü surlarda yılmadan savunma halindeydiler. Fillerin kullanıldığı saldırı kısmında ise ateş topları ile püskürtme harekatına devam ediyorlardı. O sıralarda Diyarbakırda bulunan A.Marcellinus bizzat şahit olarak kanlı savaşları ve salgın hastalıkları anlatmıştır. Karadan saldırıya geçen kuşatmacılar surları delip şehre girmeye çalışırken, şehri savunanlar genelde sur üstünden savunmaya geçerlerdi. Sonunda Roma direnişi kırıldı. Altıncı yüzyılın sonlarında bu sefer sağlam Sasani savunmasındaki şehre Rumlar yöneldi. Gene klasik şekilde yerden saldırı, sur üstünden savunma tertibi gerçekleşiyordu. Kuşatmanın sessiz bir gecesinde, şaraptan ve uykudan lal haldeki Sasaniler, Rum fırtınasıyla uyandırıldılar. Rumlar şafakla şehre girdiler ve Amid tekrar Bizans hakimiyetine girmiş oldu.

Kuşatma sırasında Amid (Diyarbakır) şehrinde bulunan ve canını zor kurtaran A.Marcellinus Kürdistana Korduen (Kord Yurdu) demektedir.

Eutropius
Romalı tarihçi Eutropius (Flavius Eutropius) istanbulda magister memoriae (üst düzey memur) olarak çalıştı. 361-363 yıllarında imparator Julian la birlikte iran a (Persia) karşı sefere katıldı. Doğu Roma imparatoru Valens (364 - 378) zamanında yaşayan Eutropius Breviarium historiae Romanae (Abridgement of Roman History) adlı 10 kitaplık tarih çalışmasını Valense adamıştır. Bu tarih kitabında Eutropius Kürtlerden bahsetmektedir. Roma dünyasının imparatoru Trajanus un (Marcus Ulpius Trajanus Crinitus) 98-117 imparatorluk döneminde hakimiyetini ele geçerdiği ülkelerden biri olarakda Kürdistanı sayıyor.

Kitap VIII, 3: ingilizce metni: He recovered Armenia, which the Parthians had seized, putting to death Parthamasires who held the government of it. He gave a king to the Albani. He received into alliance the king of the Iberians, Sarmatians, Bosporani, Arabians, Osdroeni, and Colchians. He obtained the mastery over the Cordueni and Marcomedi, as well as over Anthemusia, an extensive region of Persia.

Tarihçilerin kullandığı Kard, Kord, Gord, Kirti, Kurti adları Kürt adıyla aynıdır.

Gorduene, Corduaie, Gordyeae, K(C)ardu-chi, Cordueni gibi adlar ise Kürdistan adıyla aynıdır.

Tarihçiler ve Kürtlerden bahsetme tarihleri:
M.Ö. 5. yy : Pacty (Bohti, Botan) (Herodot)
M.Ö. 4. yy : Kardukhi (Kürt-ler-ler), (Ksenefon)
M.Ö. 1. yy : Cordueni, Gordyene (Sallust ve Diodorus)
M.S. 1. yy : Cyrti, Gord, (Livy, Strabo)
M.S. 2. yy : Gordyeni, Cordueni (Plutarch ve Pliny)
M.S. 2. yy : Gordyene, Korduene (Ptolemy ve Dio Cassius)
M.S. 4. yy : Kardueni, Cardueni ("Petr. Patr." [?] , Sextus Ruf., Eutropius)
M.S. 5. yy : Cardueni, Corduena, Cordyena, Kardueni (Ammianus Marcelinus, Julius Honor., Zosimus).

Baladhuri
islam tarihçisi Baladhuri (Ahmad ibn Yahya al-Baladhuri), batılı araştırmacıların tümünün esas aldığı güvenilir bir vakanüvis veya bir Arab tarihçisi idi. Ünlü islam tarihçisi Baladhuri (... ?-897), Kitab futuh el-Buldan (M.S. 851) adlı eserinde; 645 yılındaki Arap/islam fetihlerini anarken, yerli kaynaklara da dayanarak, Arap ordusunun islam Halifesi Omar zamanında başlayan iran istilası, Qadissiya Savaşından sonra bir çorap söküğü gibi giderken, Azerbaycan ın Başkenti Ardavil (Ardabil) direniş kararı aldı. Bu bölge, o zamanlar nüfus bakımından neredeyse tamamen Kürtler in hakimiyetindeydi. Fakat Araplar, Ardavil in valisini kendileri tayin edeceklerdi.
Al-Kufa ya vali olarak tayin edilen al-Muğriba ibn Şu ba, Halife Umar dan; Hudhaifa ibn-al-Yaman a , Adharbaycan a vali olarak tayin edildiğine dair bir mektup getirir. Bu vali Eyalet in başkenti olan Hazar Denizi nin yakınındaki Ardabil e kadar ilerler. Fakat Eyalet valisi (o zamanki iran da marzban deniyordu valiye) halk milisleri kurup bu haraççı yabancılara karşı müthiş bir direnişe geçti. Milisler tamamen Kürtlerden oluşuyorlardı. Uzun direnişlerden sonra yerli vali ile müstevliler arasında bir antlaşma imzalandı. Buna göre Adharbaycan lılar Araplar a 800.000 dirhem vergi ödeyeceklerdi. Buna karşılık Araplar hiç bir Kürd ü esir almayacak, öldürmeyecek, Ateş Mabedlerinden hiçbirini yakıp yıkmayacaktı. Kürtler danslarını (ki bunlar kısmen semah idi) serbestçe icra edecekti. Umar bu antlaşmadan memnun olmamış olacaktı ki al-Yaman ı görevden aldı onun yerine as-Sulami yi vali olarak atadı. Bu vali hemen bir bahane uydurdu ve halka saldırdı. Direnenleri ezdi, mallarını talan etti. Dördüncü Halife Ali ibn-abu-Talib (Hz Ali) ise bunu da beğenmedi. Bir yandan al-Aş ath ı bölge valisi olarak tayin ederken, öte yandan da bölgesel Başkent olan Ardabil e bir kısım Arabı yerleştirerek halkı assimile etmeye çalıştı. Artık düzenli siciller tutuluyor, maaşlılar tayin ediliyordu. Ali nin bu valisi Kürt insanının o zamanki kalbi olan Ardabil de ilk camiyi inşa eden istilacı olarak tarihe geçecekti. Fakat Araplar ın tüm gayretlerine rağmen, ibn Hawkal ın , Kıtâb ul masâlik wal mamâlik adlı eserinde kaydettiği gibi; Hicri 4. asırda Azerbaycan da hala sayısız ateş mabedi vardı.
Bunları Kitab futuh el-Buldan adlı eserinde kaydeden Baladhuri Kürtlerin Araplara karşı koyup büyük direniş gösterip savaştıklarını yazmaktadır.
Arab istilası nın devamında, Tabari ve Baladhuri ye göre, bu kez Habîb ibn Maslama şu anda gözeleri Ermenistan topraklarında bulunan Nahr al-Akrâd =Kürdler in Nehri ni geçerek Dvin veya Dabib Ovası na vardı (643 Hicri). Otoritelerin mesela Ermeni kaynağı; Faustus of Byzantium, III ün bildirdiğine göre, ki güvenilir olarak kabul ediliyor, bu nehir günümüzün Garni Nehri dir (Balâdhurî, sayfa. 200, Tabari, I, 2674).
Not: Ünlü Arap tarihçi Baladhuri 645 yılında Azerbaycanda bulunan Tebriz ve Ardabil şehirlerinde Kürtlerin yaşadığını ve şehirlerin Kürtlerin elinde olduğunu yazmış. Göç ve asimilasyonlar olmadan önce Güney Azerbaycan şehirleri Kürt bölgesiydi. Azeri denen halk daha sonraları oralara yerleştirilmiştir.