bugün

fizik bölümü

tercih dönemi, hakkında bilgi isteyenlere yardımcı olabileceğim bölümdür.
ama genel konuşmak gerekirse, temel bilimler okuma aç kalırsın diyenlere aldırmayınız.
bir şeyi sevdiğinizden ilgilendiğinizden hayatınız boyunca uğraşmak istediğinizden eminseniz yazınız.
yazarken mantıklı davranınız, iyi üniversitelere puanınız yetmiyorsa bir yıl bekleyiniz. 1 yıl çok mühim bir süre değildir bir hayatla kıyaslandığında.
ingilizce eğitim veren bir üniversitede okuyunuz, temel bilimlerde pek çok ingilizce makaleyle haşır neşir olmanız gerekecek bir şekilde o dili öğreneceksiniz en iyisi başından kendi akademik alanınızın terimleriyle beraber öğrenmek yani ingilizce bölüm okumak.
gelelim içeriğine, size evrenin kapılarını aralayan bir bilim, kapsamı çok geniş. seviyorsanız ve başarılıysanız elektronikten,optiğe, kuramsalından pratiğine elbet bir dalında kendinize yer bulursunuz.
ülkede değer verilmiyor olması sizi yanıltmasın, ülkenin dünyada işgal ettiği yer miktarını bir düşünün ; sonra dünyanın güneş sisteminde işgal ettiği alanı, sonra güneş sisteminin galaksideki yerini , sonra galaksinin evrende kapladığı yeri, sonra da bizim evrenin belki de tek evren olmadığı fikrini düşünün. hah işte siz bununla uğraşacaksınız. türkiyeymiş, eh iğne ucu kadar bile yer işgal etmiyor evrende.sizin 60-70 yıllık hayatınız da 14 milyarın yanında, 1 sn/1yıl bile etmiyor. o kadar da önemsemeyin egonuzu yani. millet değer verse ne olacak ? cerrah olup tüm gün pohpohlanıp ama içten içe mutsuz olacaksanız siktir edin öyle doktorluğu.
egonuzu önemsemeyin kısmı şu puan muhabbetinde de geçerli. yapacağın işin süresi 40 yıl filan belki, 17 yaşında birkaç matematik sorusu fazla çözdüğün için istemediğin bir mesleği bir ömür yapmak? işin ironisi de matematik sorusu fazla çözdün diye fizik yerine tıp yazmak mesela. illa puan kıyası yapacaksanız mesela bilkent fiziği ele alalım. en yüksek puanla gelen tam burslu insan 505 puanla giriyor, en düşük puanla giren yarı burslu insan 232 puanla giriyor. arada 273 puan fark var. boğaziçi için de durum benzer. yani puan skalası o kadar geniş ki taban puana bakıp ıyy çok düşük diyecek olsa o en yüksek puanlı insan fizikçi olamayacak.
astronomi ilmiyle uğraşmanın insanın karakterine etki ettiği söylenir, doğrudur da. galaksilerle kara deliklerle meşgul bir insan pek siklemez zaten lys de kaç puan alıp da bölüme geldiğini. emin olun siz de fizikçi olduktan sonra böyle b.ktan hesaplarla pek uğraşmayacaksınız.

kişisel tatmin açısından felsefe/matematik/fizik gibi bölümler oldukça tercih edilesidir. iş bulmak , formasyon, kpss gibi ucuz hesaplar peşinde koşmayın olmak için doğduğunuz şeyin ' bilim insanı ' olduğunu düşünüyorsanız tatava yapmayın yazın geçin. ama yazdıktan sonra da yan gelip yatmak yok, fizik harika bir bilimdir hakkını verin , onu sevin o da sizi sevsin.

ne olacağım'dan çok, ne yapacağım' diye düşünün , illa ki ne olacağınızın derdindeyseniz zaten uzak durun fizikten. sevmez sizi.