bugün
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- arap milliyetçiliği21
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası13
- siradansiradisibiri12
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- memati192321
- özge özacar'ın memeleri8
- gideon reid morgan jj37
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler17
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak8
- bamya seven insan19
- travesti ile evlenmenin avantajları10
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım14
- anın görüntüsü13
- jose mourinho39
- magnum un 2 tl olduğu yıllar16
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- hiç kavga oluyormu sözlükte8
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi15
- aydinoglu bombala25
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması36
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum8
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı13
- eşcinsel bir erkeğe küresel'in fotosunu göstermek16
- neden fenerbahçeliyim8
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla16
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz16
- erkeklerin çoğunun yalnız olması13
- hakemlerle şampiyon olmak12
- manyak olmaya karar verdim9
- sözlük erkeklerinin fotoları başlığına bakan erkek8
- yazarlardan akıl almak18
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması15
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz9
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi13
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak15
- ağzı göt gibi kokan erkek8
- 3 çarpı 3 çarpı 38
üretici, daha çok üretip daha çok kar elde edebilmek için satmak zorunda. satış ortamı, yani piyasayı canlandırmanın yolu ise tüketimi körüklemekten geçiyor. bunu nasıl sağlayacaksınız? elinizdeki ve aslında size yeten malın değerini düşürmekle, yani, ihtiyaç olsun ya da olmasın, iki üç küçük değişiklik yapıp o malın yeni modellerini çıkarmakla...
- sistemin çarkları bu yönde dönüyor maalesef. tüketmek üzerine...
bir örnekle açıklayalım;
günümüzde bilgisayar kullanan insanların yüzde doksan küsurunun microsoft windows gereksinim,i ilk versiyon olan windows 3.1'in sağlamış olduğu olanakların üzerinde değil. bakıyoruz! windows 3.1 tarihi eser olmuş... üzerinden 95, 98, nt3.5, nt3.51, nt4.0, nt5.1, me, 2000, xp, 2003, vista, 7 sürümleri geçmiş ve gelmişiz windows 8'lere. pekiyi! kaç yıllık bir sürede? 1993-2013 döneminde yani 20 yıl içinde tamı tamına 12 ana sürüm. aralarda üretilip piyasaya sürülmeyenleri ve bu versiyonların kaç bilgisayar eskittiğini hiç saymıyorum bile...
arkadaşım geçenlerde bir bilgisayar almış, alienware M18X. hukukçudur kendisi, yaşı ise 59. bilgisayarı dava dilekçeleri yazmak, hukuk literatürünü takip için kullanır. arada bir internete girip sörf yaptığı da oluyordur elbet. uzun uzun, ballandıra ballandıra özelliklerini anlattı bitiremedi. "fiyatı" dedim "4500 tl" dedi. ne deyim! gülümseyerek, "güle güle kullan" dedim. "güzel arkadaşım! sen, nvidia gtx 580m ekran kartını, 16gb ram'i, 2 terebayt hafızayı, i7 cpu'yu ne için kullanacaksın?" diyemedim kendisine.
aldığımız eşyalarda kriterlerimiz, hangi amaçla kullanacak olduğumuza yönelik değil artık; görenin "vaaauuv!" demesi. bunun için de teknolojiyi yakından takip etmemiz, piyasada var olanın en iyisini seçmemiz gerekiyor. zira, yeni bir model çıktığında eskisi hemen değersizleşiveriyor.
- sonuçta, yaşamak için tüketmeye değil, tüketmek için yaşamaya başlıyoruz.
işin sosyal boyutuna bakarsak, durum bundan pek farklı değil. arkadaşlıkları, dostlukları, sevgileri ve aşkları da alıştığımız hızda tüketmeye koyuluyoruz. detaylardaki güzellikleri henüz keşfetme fırsatını bulamadan.
- yenileşmeye bu kadar açken eskilerin değerini anlamak için çaba sarf etmek kimin umurunda ki! mutsuzuz elbet... mutluluğu paylaşmak değil sahip olmak olarak algıladığımızdan, ne yazık ki...
- sistemin çarkları bu yönde dönüyor maalesef. tüketmek üzerine...
bir örnekle açıklayalım;
günümüzde bilgisayar kullanan insanların yüzde doksan küsurunun microsoft windows gereksinim,i ilk versiyon olan windows 3.1'in sağlamış olduğu olanakların üzerinde değil. bakıyoruz! windows 3.1 tarihi eser olmuş... üzerinden 95, 98, nt3.5, nt3.51, nt4.0, nt5.1, me, 2000, xp, 2003, vista, 7 sürümleri geçmiş ve gelmişiz windows 8'lere. pekiyi! kaç yıllık bir sürede? 1993-2013 döneminde yani 20 yıl içinde tamı tamına 12 ana sürüm. aralarda üretilip piyasaya sürülmeyenleri ve bu versiyonların kaç bilgisayar eskittiğini hiç saymıyorum bile...
arkadaşım geçenlerde bir bilgisayar almış, alienware M18X. hukukçudur kendisi, yaşı ise 59. bilgisayarı dava dilekçeleri yazmak, hukuk literatürünü takip için kullanır. arada bir internete girip sörf yaptığı da oluyordur elbet. uzun uzun, ballandıra ballandıra özelliklerini anlattı bitiremedi. "fiyatı" dedim "4500 tl" dedi. ne deyim! gülümseyerek, "güle güle kullan" dedim. "güzel arkadaşım! sen, nvidia gtx 580m ekran kartını, 16gb ram'i, 2 terebayt hafızayı, i7 cpu'yu ne için kullanacaksın?" diyemedim kendisine.
aldığımız eşyalarda kriterlerimiz, hangi amaçla kullanacak olduğumuza yönelik değil artık; görenin "vaaauuv!" demesi. bunun için de teknolojiyi yakından takip etmemiz, piyasada var olanın en iyisini seçmemiz gerekiyor. zira, yeni bir model çıktığında eskisi hemen değersizleşiveriyor.
- sonuçta, yaşamak için tüketmeye değil, tüketmek için yaşamaya başlıyoruz.
işin sosyal boyutuna bakarsak, durum bundan pek farklı değil. arkadaşlıkları, dostlukları, sevgileri ve aşkları da alıştığımız hızda tüketmeye koyuluyoruz. detaylardaki güzellikleri henüz keşfetme fırsatını bulamadan.
- yenileşmeye bu kadar açken eskilerin değerini anlamak için çaba sarf etmek kimin umurunda ki! mutsuzuz elbet... mutluluğu paylaşmak değil sahip olmak olarak algıladığımızdan, ne yazık ki...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar