bugün

astsubaylıktan generalliğe geçiş

teorik olarak imkansız değildir fakat kıdemli yüzbaşılıktan yukarı rütbelere ulaşabildikleri çok nadir görülür.

bırakınız bir astsubayı! kurmay olmayan, yani 'harp akademisi' mezunu olmayan bir subay için dahi general veya amiral olabilmek neredeyse olanaksızdır çünkü kurmay olamayan bir subayın paşa olabilmesi için mükemmel bir sicile, aldığı görevlerde çok üstün liyakat göstermesine veya o subayın uzmanlık alanındaki bir elemana acilen ihtiyaç duyuluyor olması gerektir. kaldı ki bu, asli sınıf olarak nitelenen muharip sınıflar dışında yardımcı sınıflar için gerçekleşen bir durumdur.

örneğin, subayımız kurmay olmayan bir albay ama aynı zamanda da konusunun uzmanı bir tıp profesörüdür. gülhane askeri tıp akademisi başhekimi emekli olduğunda, bu profesör tuğgeneralliğe yükseltilerek başhekim yapılır fakat öldüm allah tümgeneral olamaz! çünkü başhekimlik kadro rütbesi tuğgeneralliktir ve bu rütbeden emekli olur. aynı durum, askeri yargıtay başkanları, harp okullarının komutanları, patlayıcı madde, biyolojik, kimyasal, nükleer silah uzmanları vb. personel için de geçerlidir.

tümen*, kolordu* ve ordu komutanları* mutlaka kurmaylar arasından seçilirler çünkü yardımcı değil asli, yani muharip sınıfa mensupturlar ve harp akademileri'nde 'savaş stratejisi eğitimi' almaları zorunlu görülür.