bugün
- ups boobss nickli yazar10
- jose mourinho42
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler13
- hiç kavga oluyormu sözlükte13
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- güzel kadınların problemli olması15
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı18
- memati192331
- kitap okuyan erkek12
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- gideon reid morgan jj49
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya14
- erkeklerin hiç iltifat almaması9
- anın görüntüsü18
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama9
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği12
- yazarlardan akıl almak24
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi15
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz16
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
- bazen ekmek arası salça yiyorum9
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi18
- arap milliyetçiliği24
- yetkili yapsanız da yeter11
- özgür özel8
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- özge özacar'ın memeleri11
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- tüm sözlük kölemdir25
- manyak olmaya karar verdim12
- magnum un 2 tl olduğu yıllar9
- neden fenerbahçeliyim11
- bamya seven insan20
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası14
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- siradansiradisibiri12
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler17
- travesti ile evlenmenin avantajları10
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım14
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
ayrılığın ilk haftasıdır. ben daha ilk günündeyim.
8 aylık bi ilişkim vardı. hayatımda ilk kez bi kızla bu kadar iyi anlaşıyordum. gözlerinin öyle güzel bi yeşili vardı ki bakmaya doyamıyordum. kafa olarak frekansıma bu kadar uyan bi kız tanımamıştım daha önce, bu kadar iyi kalpli bi kız da...
ilişkimizin 5. ayında bana sıkıldım dedi. garip hissettiğinden bahsetti. hevesinin kalmadığını anlattı. ama sevgimde en ufak bi değişme yok dedi. bu olaydan sonraki ilk buluşmadan sonra iyi hissettiğini anlattı. yaklaşık 1 ay sonra tekrar aynı şey oldu. buluşup konuştuk ama düzelmedi. ayrılmaya karar verdik. ama konuşmaya görüşmeye devam ettik aynı şekilde. her gün Allah'a bana onu geri vermesi için dua ediyordum, ve alışık olmadığım bi şekilde sürekli ağlıyordum. zoruma gidiyordu bu durum. madem seviyorduk birbirimizi, neden böyle olmak zorundaydı?
daha sonra düzeldi aramız, eskisinden farklı aktiviteler yapmaya, farklı yerlere gitmeye başladık. herşey çok güzeldi. ama tekrar garip davranmaya, soğuk konuşmaya başlamıştı. yaşam enerjim çekildi, anladım yine aynı şeyin olduğunu. pazartesi oturduk konuştuk, ben onun bazı davranışlarından rahatsız olduğum için ona bunları söyledim, o tekrar aynı hissettiğini söyleyince ben de rahatsız olduğum davranışlarından dolayı 'ayrılmak istediğinde ayrılırız' dedim. ilk defa ayrılıktan ben bahsediyordum, ama biraz da canıma tak etmişti. seviyordum ama boşa çabaladığımı anlamak koyuyordu, ayrıca sırf sevdiğim için yaptığı yanlışlara göz yumar hale gelmeye başlamıştım, ama yapamazdım.
dün ayrılmak istediğine dair destansı bi mesaj attı, 'biz sevgili olduk ama aynı zamanda en yakın arkadaş da olduk, galiba o duygular ağır basıyor, artık sevgili olarak yapamıyorum' ana fikrine dayalı uzun bi mesajdı. 'nasıl istersen' dedim. daha önce ayrılmamak için çabalayan taraf olduğum için bu kez altta ezilen ve üzülen taraf olarak gözükmemek için 'ben de son olaylardan sonra eskisi gibi olamayacağımı düşünmeye başladım' tarzında bi cevap verdim. bu sabah okulda buluşup yüzyüze konuşmak için sözleştik.
bu sabah yüzyüze oturup konuştuk bundan sonra ne olacağını. arkadaş kalalıma getirdi işi biraz. ben hiçbişey olmamış gibi arkadaş olamayacağımı söyledim. 'sana en ufak bi öfkem yok, ama hiçbişey olmamışçasına kanka gibi davranamam' dedim. o da aynı şeyi yapamayacağını, ama yabancı gibi davranamayacağını söyledi. sonunda uzamaması için 'nasıl istersen öyle oluruz, ama bi sıkıntın, bi derdin olursa ilk beni ara' dedim, burada böyle yazdığıma bakma, söylediğim her cümleden sonra en az otuz saniye duruyor, gözlerime gözyaşlarımın gönderilmeye başladığını hissettiğim için uzun uzun soluklanıyordum, kalktık. sonra okul balkonunda bi sigara yaktım, ayak üstü bi iki muhabbet ettik, götürüp bloğuna bıraktım. birbirimizi öptükten sonra 'görüşürüz' dedik birbirimize, ama ikimiz de farkındaydık içi boş bi laf olduğunun.
o saatten beri boşluktayım. ağlamaktan utanmaz hale geldim. sabah yanında ağlayamadığım her saniyenin acısını şu an çıkarıyorum. severken ayrılmak zorunda olmak daha kötü hissettiriyor insana. çaresizlik beynime beynime vuruyor.
bu acı geçiyor mu?
yıllar sonra gelen edit: geçiyormuş arkadaşlar, baya baya geçiyormuş. hiçbir şey yapmanız gerekmiyor hem de. ancak kendinize değer vermeyi öğrenin. ben bu entry'den sonra ortalamamı arttırdım, erasmus'a gittim. hayatımın en güzel yılını geçirdim ve ingilizcemi katladım. bir sürü arkadaşım oldu. şimdi mezunum ve tekrar yurtdışına gideceğim. sevgiler!
8 aylık bi ilişkim vardı. hayatımda ilk kez bi kızla bu kadar iyi anlaşıyordum. gözlerinin öyle güzel bi yeşili vardı ki bakmaya doyamıyordum. kafa olarak frekansıma bu kadar uyan bi kız tanımamıştım daha önce, bu kadar iyi kalpli bi kız da...
ilişkimizin 5. ayında bana sıkıldım dedi. garip hissettiğinden bahsetti. hevesinin kalmadığını anlattı. ama sevgimde en ufak bi değişme yok dedi. bu olaydan sonraki ilk buluşmadan sonra iyi hissettiğini anlattı. yaklaşık 1 ay sonra tekrar aynı şey oldu. buluşup konuştuk ama düzelmedi. ayrılmaya karar verdik. ama konuşmaya görüşmeye devam ettik aynı şekilde. her gün Allah'a bana onu geri vermesi için dua ediyordum, ve alışık olmadığım bi şekilde sürekli ağlıyordum. zoruma gidiyordu bu durum. madem seviyorduk birbirimizi, neden böyle olmak zorundaydı?
daha sonra düzeldi aramız, eskisinden farklı aktiviteler yapmaya, farklı yerlere gitmeye başladık. herşey çok güzeldi. ama tekrar garip davranmaya, soğuk konuşmaya başlamıştı. yaşam enerjim çekildi, anladım yine aynı şeyin olduğunu. pazartesi oturduk konuştuk, ben onun bazı davranışlarından rahatsız olduğum için ona bunları söyledim, o tekrar aynı hissettiğini söyleyince ben de rahatsız olduğum davranışlarından dolayı 'ayrılmak istediğinde ayrılırız' dedim. ilk defa ayrılıktan ben bahsediyordum, ama biraz da canıma tak etmişti. seviyordum ama boşa çabaladığımı anlamak koyuyordu, ayrıca sırf sevdiğim için yaptığı yanlışlara göz yumar hale gelmeye başlamıştım, ama yapamazdım.
dün ayrılmak istediğine dair destansı bi mesaj attı, 'biz sevgili olduk ama aynı zamanda en yakın arkadaş da olduk, galiba o duygular ağır basıyor, artık sevgili olarak yapamıyorum' ana fikrine dayalı uzun bi mesajdı. 'nasıl istersen' dedim. daha önce ayrılmamak için çabalayan taraf olduğum için bu kez altta ezilen ve üzülen taraf olarak gözükmemek için 'ben de son olaylardan sonra eskisi gibi olamayacağımı düşünmeye başladım' tarzında bi cevap verdim. bu sabah okulda buluşup yüzyüze konuşmak için sözleştik.
bu sabah yüzyüze oturup konuştuk bundan sonra ne olacağını. arkadaş kalalıma getirdi işi biraz. ben hiçbişey olmamış gibi arkadaş olamayacağımı söyledim. 'sana en ufak bi öfkem yok, ama hiçbişey olmamışçasına kanka gibi davranamam' dedim. o da aynı şeyi yapamayacağını, ama yabancı gibi davranamayacağını söyledi. sonunda uzamaması için 'nasıl istersen öyle oluruz, ama bi sıkıntın, bi derdin olursa ilk beni ara' dedim, burada böyle yazdığıma bakma, söylediğim her cümleden sonra en az otuz saniye duruyor, gözlerime gözyaşlarımın gönderilmeye başladığını hissettiğim için uzun uzun soluklanıyordum, kalktık. sonra okul balkonunda bi sigara yaktım, ayak üstü bi iki muhabbet ettik, götürüp bloğuna bıraktım. birbirimizi öptükten sonra 'görüşürüz' dedik birbirimize, ama ikimiz de farkındaydık içi boş bi laf olduğunun.
o saatten beri boşluktayım. ağlamaktan utanmaz hale geldim. sabah yanında ağlayamadığım her saniyenin acısını şu an çıkarıyorum. severken ayrılmak zorunda olmak daha kötü hissettiriyor insana. çaresizlik beynime beynime vuruyor.
bu acı geçiyor mu?
yıllar sonra gelen edit: geçiyormuş arkadaşlar, baya baya geçiyormuş. hiçbir şey yapmanız gerekmiyor hem de. ancak kendinize değer vermeyi öğrenin. ben bu entry'den sonra ortalamamı arttırdım, erasmus'a gittim. hayatımın en güzel yılını geçirdim ve ingilizcemi katladım. bir sürü arkadaşım oldu. şimdi mezunum ve tekrar yurtdışına gideceğim. sevgiler!
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar