bugün

abiyogenez

sıkı bir evrimci olan Sir Fred Hoyle'un ''bir hücrenin tesadüfen oluşması ihtimali, bir hurdalığa vuran kasırganın bir boeing- 747 oluşturması olasılığı ile eşdeğerdir'' diyerek eleştirdiği teori.

''olması 0'a yakın'' denmiş. hayır, olması imkansız.

efendim, dindarların ateistlere karşı son kalesi diye bir şey yok. ateist güdümündeki bilim insanlarının, son 100 yılda ortaya attığı iddialara bakınız. evrim sonucu oluşan 'körelmiş organların' sayısının 200'lerden 10'lara kadar düştüğünü gözlemlersiniz. evrimin kendisine temel aldığı prensipler, darwin'den 1000 sene önce islam dünyasında tartışılıyordu zaten. farklı jeokimyasal süreçlerde farklı canlıların oluştuğu, adaptasyonlarla tür içi çeşitliliğin sağlandığı, canlılar arası ara formların olduğu gibi iddialar, islam coğrafyasında tartışıldı ve çözümlendi. sonra darwin diye bir adam geldi, o evrim teorisini müslümanlardan aldı, içine de sıçtı affedersiniz, kendi yapmış gibi sundu. yok efendim dinozorun kolu analog organmış, analog organı kuşa benziyormuş; dinozordan kuş gelmiş de bilmem ne de... farazi konuşuyorum. buna kim inanır?

islam dünyasındaki tekamül görüşü, canlıdan canlının meydana gelmediğidir. nasıl oluştuğu konusunda günümüzdeki evrim teorisine benzer görüşler vardır.

evrimin bilimsel olan tek dayanağı, insanın ''mükemmel yaratıldığı'' argümanına karşı olarak getirdiği 'körelmiş organ' tanımlamalarıdır ki, bunların sayısının 200'den 10'a düştüğü baz alınırsa, gelecek 50 sene içerisinde evrimin bir geleceği olmadığını öngörmek zor bir şey değil.