bugün

her yeşilliğin mesire alanı zannedilmesi

bir istanbul'lu olarak yaz aylarında, hafta sonları tem(e6 karayolu) kenarlarında görmeye alışık olduğum durumdur. ana yoldan ayrılan yan sapaklar dan dolayı oluşan küçük üçgenler mi dersin, büyük şehir belediyesinin veya ilçe belediyelerinin yol kenarı çiçeklendirme-güzelleştirme çalışmalarının yapıldığı alanlar mı dersin.. bu ve benzeri irili ufaklı tüm alanlara özellikle doğulu kardeşlerimiz olmak üzere halkımız tarafından rağbet görmesi çok garibime gitmiştir. adam aracını emniyet şeridine park edip; hamağını, mangalını, çayını çorbasını, çoluğunu çocuğunu alıp sanki karadeniz sahiline gitmiş edasıyla orada piknik yapması normal olmasa gerek. hayır yani şehir de öyle bir imkan olmasa, her yer taş olsa, belediye böyle imkanlar tanımasa diyeceğim tamam halkımız haklı. ama böyle bir durumda yok. büyükşehir çalışıyor(başka yerlere çekilmesin). herhalde yola çıkmadan önce şöyle konuşmalar geçiyordur ev ahali arasında:
+hanım hadi hazırlanın da pikniğe gidelim.
-tamam muhsinciğim. çocuklaaaaaaar, hadi hazırlanın bakalım babanız bizi pikniğe götürecekmiş. nereye götüreceksin bakalım bizi nereye nereye?
+ya hani esenler otogarı geçtikten sonra ilk gaziosmanpaşa sapağı var ya. heh işte tam oraya. o büyük tabelanın orası.
-hmmm, ya orada da çocuklar top oynayamıyorlar bu şeye mi gitsek, ters şeritte kalıyor ama. ada parka için son bir dönüş vardı, mmm..
+bayrampaşa dönüşü mü?
-heh işte orası, bizim gülcan'lar gitmiş, orası iyi diyorlardı. alan baya genişmiş. oraya gidelim noluuuurr..
+e tamam hanım madem öyle oraya gideriz.
şeklinde devam eden konuşmalardır. tabi bu tem kenarlarının hafta sonları böyle bir hizmeti! olduğu gibi hava karardıktan sonra, geceleri de bambaşka hizmetleri vardır. bu saatlerde esrarengiz ziyaretçileri olur. gece ziyaretçileri ya (bkz: arabada seks yapmak) için gelenlerden, veyahut aracı emniyet şeridine park ettikten sonra hemen kenarına sıçar vaziyette çömelip bira ve türevlerini içmeye gelenlerden oluşur. ne diyelim. allah akıl fikir versin.