bugün

annelerin söylediği en güzel sözler

(bkz: birdahaki seneye de giyersin)

aylığını ucu ucuna yetirebilen bir ailenin çocuğu iseniz ergenlik döneminin bitimine kadar başa bela olan ebeveyn cümlesi.
hani ucuz olan kıyafetlerde sorun yoktur zaten de, mont, ayakkabı gibi yekün teşkil eden şeylerde çocuğun tüm hevesini kursağına koyar bu büyük alma hadisesi.

aileyle birlikte bilhassa okul açılma dönemlerinde çıkılan alışverişlerden çoğunlukla surat asıp, bazı bazı zırlayarak dönmek zorunda kalınır. tam güzel bir mont bulunur, satıcı kişi üzerinize uygun bir beden verir, giyince işte bu mont benim için yaratılmış düşüncesi ile zıplaya zıplaya aynanın karşısında dolanırken annenin sözü ile tüm büyü bozulur.

-bunun bir beden büyüğünü verir misiniz bir de onu denesin. hem kışın altına kalın giyinecek dar gelir.
+efendim bu uydu gibi çocuğa??
-yok yok siz large beden verin.
+peki siz bilirsiniz.

large bedeni giydirir anne, normalde bel hizasında olması gereken mont kemeri kalçanın altına gelmekte, kollar parmağın görünmeyeceği uzunluktadır.

-anne bu ne ya uzaktan suratım belli olmuyor!
+sus sus bu güzel oldu alalım

çaresizlik içinde alır eve dönersin. kollar kıvrılır, omuzlar süreli düzeltilir. özellikle şişme montlarda iyice kepaze bir görüntü oluşur. montla sıçtaki mont budur.

hele bir de sınıf arkadaşlarının daşşak geçmesi kaçınılmazdır.:

-eehehe ne o len şans topuna dönmüşsün.
+hiç bile bunun modası böyle.

haklıdır anne-baba. kaderine razı olursun. ama bazen özellikle anne bunu alışkanlık haline getirir;

-anne bu gelinlik/damatlık biraz büyük değil mi ya?
+yok yok öbür düğününe de giyersin.

yuh artık...