bugün
- kızların yedek listesi8
- sözlüğe kız getirmek10
- motosikletle 210 km hız yapmak15
- okul müdürü nasıl korunabilirdi12
- icardi1905'in sözlüğü bozması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim8
- libido düşmesi16
- 25 yaşında üniversite okumaya niyetlenmek12
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü30
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız12
- beni özlediniz mi doğru söyleyin12
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek18
- türkiye den soğuma sebepleri12
- niyetin ciddi mi klişesi12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- bir erkeği cezbeden şeyler24
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek16
- karşı cinse giyim önerileri13
- platonik aşkın kalp kıran davranışları17
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak21
- eric bana9
- tamirciye veren kadın12
- sözlük yazarlarının tatlıları13
- bir kızı kucakta zıplatmak10
- anın görüntüsü14
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler22
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları14
- şu an hissedilen duygu17
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması13
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar13
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne16
- psikolog fiyatları16
- ithalat ile ülke döndürmeyi marifet diye satmak8
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
- macar bakanının türklük açıklaması13
- toggun yanması8
- flörtü eleme sebepleri8
- ölümlü dünya 29
- suratı sabunlamak11
- uludağ sözlük discord grubu8
- 007 slip don giysin kampanyası10
- eksi ruyaları kaldıracak kantar13
- yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölürsün15
- sözlük yönetimi beni silsin mi16
- ameliyat ettikleri hastann karnında mala unuttular10
- sözlüğün terzisi8
- 007 silik yesin kampanyası9
- bik bik silik yesin kampanyası9
Kürt böreğinin hikayesi
Çıtır çıtır onlarca kattan oluşan görüntüsü, altın sarısı rengi ve üzerine dökülen pudra şekeriyle bambaşka bir tat sunan sade börek ya da diğer adıyla Kürt böreği...
05 Haziran 2007 Salı 16:49
istanbul'la özdeşleşmiş, istanbul'un yemek literatürüne girmiş bir yiyecek çeşidi. Zengini de fakiri de bu lezzetin meraklısı hatta müdavimi olanların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Çıtır çıtır onlarca kattan oluşan görüntüsü, altın sarısı rengi ve üzerine dökülen pudra şekeriyle bambaşka bir tat sunan sade börek ya da diğer adıyla Kürt böreği...
Böreğin mucidi Sarı Mehmet
Mazisi yüzyıllar öncesine dayanan Kürt böreğinin hikayesi Osmanlı yıllarında başlıyor. Osmanlı'nın doğu illerinden istanbul'a çalışmak için gelen ve çoğunlukla hamallık yapan işçilerin arasında gücü diğerleri kadar fazla olmayan, kilolarca ağırlıktaki çuvalları taşıyamayan ve hatta birkaç kez yüküyle birlikte denize düştüğünde arkadaşları tarafından kurtarılan Sarı Mehmet, Kürt böreğinin mucidi.
Yük taşımada başarısız olunca arkadaşları arasında Rengo diye çağırılan Sarı Mehmet başka bir iş yapmaya karar verir. Un alıp bir hamur açan ve içine koyduğu yağ ile bunu pişiren Sarı Mehmet, yaptığı yiyeceği ilk olarak arkadaşlarına satar. Tadının beğenilip, arkadaşları arasında çokca satılması ile işi büyütür ve bir dükkan kiralar. Zamanla işçilerin yanı sıra vatandaşlara da börek satmaya başlar Sarı Mehmet. Vatandaşlar yapan kişinin adını bilmedikleri için 'Kürt'ün böreği, Kürt'ten aldık' gibi söylemlerle yiyeceğin de adını koymuş olurlar: Kürt böreği..
Ser verip, sır vermiyorlar
Bugün istanbul'da börekçilik yapan 5000'e yakın esnaf var ve bunların geldiği memleket ise yüzde 99 aynı; Bingöl'ün Kiğı ilçesi. Dededen, babadan kalma mesleklerini sürdüren Kiğılılar; yaptıkları böreğin püf noktaları konusunda ise ser verip sır vermiyorlar.
Bunlardan biri de Ümraniye Son Durak Börekçisi'nin sahibi Kadri Dağlayan. Önce dedesi yapmış bu işi, sonra babası, sonra da kendisi. Şimdi ise oğluyla birlikte işletiyorlar börekçi dükkanlarını ve zamanı gelince oğlu Ali ihsan'a devredeceğini söylüyor. Dağlayan böreğin yapımı ile ilgili sır vermezken sadece 3-4 çeşit unun karışımından oluşan hamurla yapıldığını açıklıyor.
En önemli özellik maya kullanılmaması
Kürt böreği başta olmak üzere yaptıkları diğer ürünlerde de maya kullanmadıklarını bu nedenle sağlıklı olduğunu ve mideyi rahatsız etmediğini söyleyen Dağlayan, "Maya kullanmadığımız için örneğin poğaçalarımız piyasada bulunanlardan daha küçük oluyor. Müşterilerimiz bazen bunların neden daha küçük olduğunu soruyorlar. Ancak herkes şunu bilmelidir ki, maya kullanılmayan ürünler daha sağlıklı, mideyi rahatsız etmez. Herkes gönül rahatlığı ile yiyebilir" açıklamasını yapıyor.
Merdiven altı imalatçıları büyük sorun
Mekan, üretim, lezzet olarak çok değişime uğrayan Kürt böreğinin istanbul'a has bir yiyecek olduğunu söyleyen Kadri Dağlayan, "Tanıdıklarımız Ankara, izmir gibi yerlerde de Kürt böreği dükkanı açtılar. Ancak tutmadı. Kapatıp, istanbul'a geri döndüler" diyor. Kadri Dağlayan'a göre sektörün en büyük problemi ise 'merdiven altı' tabir edilen imalathaneler. Tarım Bakanlığı, belediyeler gibi kurumlardan ruhsat almadan imalat yapan yerler bizimde imajımızı bozuyor. Biz bunlarla elimizden geldiğince mücadele ediyoruz. Yetkililerin de bu konuda daha duyarlı olması, bu tarz yerlerin çalışmasına asla izin vermemesi gerekiyor" diyor.
Şu an istanbul'un her noktasında açılan simit evlerinin kendilerini pek etkilemediği de söyleyen Dağlayan, "Çünkü müşteri potansiyelimiz çok farklı. Oralarda genelde gençler bir çay, bir simit alıp saatlerce oturuyorlar. Burada ise insanlar karnını doyurup çıkıyor. Ayrıca börekçilerin artık kemikleşmiş bir müşterisi var. Başka yere gitmez" diyerek sözlerini bitiriyor.
not: alıntıdır.
Çıtır çıtır onlarca kattan oluşan görüntüsü, altın sarısı rengi ve üzerine dökülen pudra şekeriyle bambaşka bir tat sunan sade börek ya da diğer adıyla Kürt böreği...
05 Haziran 2007 Salı 16:49
istanbul'la özdeşleşmiş, istanbul'un yemek literatürüne girmiş bir yiyecek çeşidi. Zengini de fakiri de bu lezzetin meraklısı hatta müdavimi olanların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Çıtır çıtır onlarca kattan oluşan görüntüsü, altın sarısı rengi ve üzerine dökülen pudra şekeriyle bambaşka bir tat sunan sade börek ya da diğer adıyla Kürt böreği...
Böreğin mucidi Sarı Mehmet
Mazisi yüzyıllar öncesine dayanan Kürt böreğinin hikayesi Osmanlı yıllarında başlıyor. Osmanlı'nın doğu illerinden istanbul'a çalışmak için gelen ve çoğunlukla hamallık yapan işçilerin arasında gücü diğerleri kadar fazla olmayan, kilolarca ağırlıktaki çuvalları taşıyamayan ve hatta birkaç kez yüküyle birlikte denize düştüğünde arkadaşları tarafından kurtarılan Sarı Mehmet, Kürt böreğinin mucidi.
Yük taşımada başarısız olunca arkadaşları arasında Rengo diye çağırılan Sarı Mehmet başka bir iş yapmaya karar verir. Un alıp bir hamur açan ve içine koyduğu yağ ile bunu pişiren Sarı Mehmet, yaptığı yiyeceği ilk olarak arkadaşlarına satar. Tadının beğenilip, arkadaşları arasında çokca satılması ile işi büyütür ve bir dükkan kiralar. Zamanla işçilerin yanı sıra vatandaşlara da börek satmaya başlar Sarı Mehmet. Vatandaşlar yapan kişinin adını bilmedikleri için 'Kürt'ün böreği, Kürt'ten aldık' gibi söylemlerle yiyeceğin de adını koymuş olurlar: Kürt böreği..
Ser verip, sır vermiyorlar
Bugün istanbul'da börekçilik yapan 5000'e yakın esnaf var ve bunların geldiği memleket ise yüzde 99 aynı; Bingöl'ün Kiğı ilçesi. Dededen, babadan kalma mesleklerini sürdüren Kiğılılar; yaptıkları böreğin püf noktaları konusunda ise ser verip sır vermiyorlar.
Bunlardan biri de Ümraniye Son Durak Börekçisi'nin sahibi Kadri Dağlayan. Önce dedesi yapmış bu işi, sonra babası, sonra da kendisi. Şimdi ise oğluyla birlikte işletiyorlar börekçi dükkanlarını ve zamanı gelince oğlu Ali ihsan'a devredeceğini söylüyor. Dağlayan böreğin yapımı ile ilgili sır vermezken sadece 3-4 çeşit unun karışımından oluşan hamurla yapıldığını açıklıyor.
En önemli özellik maya kullanılmaması
Kürt böreği başta olmak üzere yaptıkları diğer ürünlerde de maya kullanmadıklarını bu nedenle sağlıklı olduğunu ve mideyi rahatsız etmediğini söyleyen Dağlayan, "Maya kullanmadığımız için örneğin poğaçalarımız piyasada bulunanlardan daha küçük oluyor. Müşterilerimiz bazen bunların neden daha küçük olduğunu soruyorlar. Ancak herkes şunu bilmelidir ki, maya kullanılmayan ürünler daha sağlıklı, mideyi rahatsız etmez. Herkes gönül rahatlığı ile yiyebilir" açıklamasını yapıyor.
Merdiven altı imalatçıları büyük sorun
Mekan, üretim, lezzet olarak çok değişime uğrayan Kürt böreğinin istanbul'a has bir yiyecek olduğunu söyleyen Kadri Dağlayan, "Tanıdıklarımız Ankara, izmir gibi yerlerde de Kürt böreği dükkanı açtılar. Ancak tutmadı. Kapatıp, istanbul'a geri döndüler" diyor. Kadri Dağlayan'a göre sektörün en büyük problemi ise 'merdiven altı' tabir edilen imalathaneler. Tarım Bakanlığı, belediyeler gibi kurumlardan ruhsat almadan imalat yapan yerler bizimde imajımızı bozuyor. Biz bunlarla elimizden geldiğince mücadele ediyoruz. Yetkililerin de bu konuda daha duyarlı olması, bu tarz yerlerin çalışmasına asla izin vermemesi gerekiyor" diyor.
Şu an istanbul'un her noktasında açılan simit evlerinin kendilerini pek etkilemediği de söyleyen Dağlayan, "Çünkü müşteri potansiyelimiz çok farklı. Oralarda genelde gençler bir çay, bir simit alıp saatlerce oturuyorlar. Burada ise insanlar karnını doyurup çıkıyor. Ayrıca börekçilerin artık kemikleşmiş bir müşterisi var. Başka yere gitmez" diyerek sözlerini bitiriyor.
not: alıntıdır.
güncel Önemli Başlıklar