bugün

mustafa kemal in reddedilmesinin nedeni

--spoiler--
M. Kemal i red etmemizin sebebi onun içki içmesi veya zina yapması değildir. O ve onun dine uygun olmayan fiillerine iştirak edenler, kendilerine zulmetmişlerdir. Gizli yaptıkları sürece burası bizleri ilgilendirmez. Allah (celle celaluhu) ile aralarında olan bir meseledir.
--spoiler--

yukarıdaki metinin meali senelerdir mustafa kemal atatürk' ü kötülemek ve insanlara atatürk düşmanlığı aşılamak adına, içki içtiğini, zina yaptığını söyleyerek iftiralarda bulunduk ama gördük ki, bu millet bizi iplemedi bile. o sebeble atatürk'ü sevenlerin aklını çelebilmek adına onların suyuna gitmeye karar verdik.

--spoiler--
Bizim M. Kemal i red etmemizin nedeni, müslümanlara yaptığı zulümdür…

Kuran da müslümanların hangi kanunlar ile yönetileceği Cenab-ı Hakk tarafından bildirilmiştir ve bu kanunlar ile hükmetmeyenlerin kafir olduğu beyan edilmiştir… M. Kemal in Rabbimizin emirlerini uygulamadan çıkarması, ona itaat etmememizi ve onu red etmemizi gerektiriyor. Bunu keyfimizden yaptığımız söylenemez. Kuran emrettiği için onu red ediyoruz.

--spoiler--

yukarıda ise, parçalanmış çoğunluğu müslüman olan bir halka yapıldığı söylenen zulümden bahsedilmiş. sanırsın mustafa kemal atatürk, kuran-ı kerimeyi ateşe verdi, toplatıp bi meydanda yaktı. sadece kuran-ı kerimde değil, kutsal 4 kitapta yüce allah u teala, insanlara nelere uymaları, nelerden uzak durmaları gerektiğinden bahsetmiştir. ancak incil, tevrat ve zebur birçok değişime uğramıştır ve kitabımız kuran ı kerim asla değiştirelemeyecek bir şekilde allah u teala tarafından gönderilmiştir. ne yazık ki içimizdeki gafiller yazı ile değiştiremedikleri yüce kitabımızı kendilerince çevirmiş ve cahil kalan, yobaz kesime bunu empoze etmiştir, işte bu noktada mustafa kemal atatürk bu yılanların başını koparmıştır ve sızı, yarası hala bazılarını derinden etkilemektedir.

--spoiler--

Öte yandan dinimize hakaret etmesi, Kuran için; Gökten indiği sanılan kitapların dogmaları demesi ve daha birçok benzer sözleri de, M. Kemal i red etmemizin başlıca sebeplerindendir.

Resulallah (sallallahu aleyhi ve sellem) efendimiz şöyle buyurdu:

Dinleyin ve itaat edin! Üzerinize tâyin olunan vâli/yönetici, başı siyah kuru üzüm gibi Habeş li bir köle olsa bile, sizin aranızda **Allah ın kitabını** uyguladığı müddetçe dinleyin ve itaat edin.

(Buhârî, Ahkâm 4; Müslim, imâre 37; Nesâî, Bey at 27)

--spoiler--

burada ise bahsi geçen konuşmada mustafa kemal atatürk, direk olarak islama, kuran ı kerime yahut hz. muhammede herhangi bir laf söylememektedir. bahsi geçen cümleyi inceleyelim.

"bizim devlet idaresindeki ana programımız, chp programıdır. bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.”

bizim devlet idaresindeki ana programımız, chp programıdır. bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır : türkiye cumhuriyeti devleti, chp programı adı altında ön görülen, ülkeyi daha modern ve çağdaş bir yolda ilerletecek kurallar bütünüdür.

fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. : ancak bu kurallar bütünü ve devletin idari yönetim hali hiçbirşekilde din kuralları ile bir tutulmamalıdır. çünki din kutsal bir kavramdır, devlet işleriyle karşılaştırılması mümkün değildir.

biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz. : biz fikirlerimizin temelini sadece din üzerinden değil, hayatın ta kendisinden almış bulunmaktayız.

yukarıda görüldüğü gibi burada mustafa kemal atatürk islamiyetten bahsetmemektedir, islamı kullanmaya çalışan -ki şu cümlede açıkça söylemiştir kendisi'' gökten indiği sanılan kitapların '' yani kuran -ı kerimeyi yanlış tefsir edenlerin laflarıyla yönetecek değiliz bu ülkeyi demiştir.

--spoiler--
Resulallah (sallallahu aleyhi ve sellem) efendimiz şöyle buyurdu:

Dikkat edin islam bir dairedir. Döndüğü müddetçe siz de kitapla(Kuran/Sünnet) beraber o dairenin içinde dönünüz. Dikkat edin, kitap ile sultanlık (din ve devlet işleri) birbirinden ayrılacak. Dikkat edin, onlar (bizden olmayanlar olsa gerek) sizin başınıza emir (idareci) olacak. Sizin aleyhinize olan, kendilerinin lehine olan şekilde hükmedecekler. Eğer onları dinlemezseniz sizi öldürecekler, itaat ederseniz sizi sapıtacaklar. Onlara karşı Meryem oğlu isa (aleyhisselam) ın arkadaşlarının davrandığı gibi davranın. Onlar ki testerelerle biçildiler, çarmıha gerildiler ama yine de davalarından vazgeçmediler. Allah a itaat ederek ölüm, Allah a isyan ederek yaşamaktan daha hayırlıdır.

(Hadis alimlerinden imam Taberani Mu cemu l Kebir, Mu cemu s Sağir ve Şamiin isimli eserlerinde rivayet etti.)
--spoiler--

burada ise bir hadisi kerimeyi kendi doğrularına göre tesfir etmeye çalışmış -ki rivayet ten bahsedilmektedir bu cümlenin sonuna bakacak olunursa. evet kuran ı kerimde kul hakkı yiyen, halkına zulm ederek devleti idare edenler, öbür dünyada büyük azap beklemektedir. ancak milyonların duasıyla yad edilen bir paşa elbet hakkettiğini öbür dünyada alacaktır.

--spoiler--
Araf Suresi
3 (Ey insanlar) Rabbinizden, size indirilene uyun ve Ondan başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

--spoiler--

--spoiler--
bahsi geçen ayetle, mustafa kemal atatürk ün bi bağlantısı yoktur. cümlede Ondan başka dostlara uymayın denmiş, mustafa kemal atatürk kendini mesih ilan etmedi, halkını arkasına aldı silah arkadaşları ve mehmetçiği yanına alıp bir ülkeyi düze çıkardı. kimseye bana iman, itaat edeceksiniz demedi. bu halk allah u tealaya iman etti, mustafa kemal atatürk e gönülden inandı sevdi.

Casiye Suresi
18 Sonra (Ey Rasulüm) seni din hususunda apaçık bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy, bilmeyenlerin hevâ ve heveslerine uyma.
--spoiler--

bu suredede maalesef, mustafa kemal atatürk ile bağdaştırılacak bir kelime yer almamaktadır. burada peygamberimiz hz. muhammed (s.a.v) e, seni adaleti, düzeni sağlaman için görevlendirdik, sakın bu yoldan sapma diyerek ince bir uyarı yer almaktadır.

--spoiler--

Şûra Suresi
21 Yoksa Allahın izin vermediği bir şeyi, dinde onlara şeriat kılacak ortakları mı var? Şayet kesin söz bulunmayacak olsaydı; aralarında derhal hüküm verilirdi. Doğrusu zalimlere elim bir azab vardır.

Al-i Imran Suresi
23 Kendilerine Kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında Allah ın Kitabı hükmetsin diye çağrılıyorlar da onlardan bir bölümü yüz çeviriyor. Onlar işte böyle arka dönenlerdir.
--spoiler--

yukarıdaki surelerde aynı şekilde belirttiğim üzere, mustafa kemal atatürk ile bağdaştırılacak bir durum bulunmamaktadır. burada kişi firavunla atatürk ü kıyaslamaya çalışmış yahut ima etme yoluna gitmiştir.

--spoiler--

--spoiler--
Zikrettiğimiz bu Ayet-i kerimelerden ve Hadis-i şeriflerden de anlaşılacağı gibi, Kuran da yer alan kanunlar ile hükmedilmesi Allah-u Teala tarafından emredilmiştir. Mevzu bu denli açık ortadayken buna karşı çıkmak bir müslümanın yapacağı iş değildir. Bunu yapanlar ya sahtekardır, ya da gafildir.

--spoiler--

yukarıda tek doğru cümle şudur '' Kuran da yer alan kanunlar ile hükmedilmesi Allah-u Teala tarafından emredilmiştir. '' evet arkadaşım, paylaşılan sureler kuran ı kerimeye aittir ve allah u tealanın emir yasaklarını içermektedir. ancak mustafa kemal atatürk ile alakalı tek bir yazı bulunmamaktadır.

--spoiler--
Maide Suresi nin 4 üncü Ayetinde, Allah ın (celle celaluhu) indirdikleri ile hükmetmeyenlerin durumu şöyle bildiriliyor:

(…) insanlardan korkmayın, benden korkun, âyetlerimi az bir paraya satmayın. Kim Allah ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Allah ın (azze ve celle) emirlerine uyduğumuzdan dolayı hiç kimsenin bizi suçlamaya hakkı yoktur.
--spoiler--

burada allah u teala, din tüccarlığı yapılmamasını, kendi belirlediği kuralların sözde hocalar, şeyhler tarafından değiştirilmemesi hususnda bir uyarıda bulunmuştur.

--spoiler--
Bir takım insanlar ise; ama o bizi kurtardı, bu yüzden seviyoruz diyorlar. Kimi sevip kimi sevmeyeceğimiz de Kuran da bildirilmiştir:
--spoiler--

şu cümle ise eksik yazılmıştır, bizi sadece mustafa kemal atatürk kurtarmadı, silah arkadaşları, vatanı için kanlarını, canlarını veren mehmetçik ve yüreği imanla dolu bir halk kurtardı.

--spoiler--
Mümtehine Suresi
1 y inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkar ettikleri, Rabbiniz Allah a inandığınızdan dolayı Resulü ve sizi (yurdunuzdan sürüp) çıkardıkları halde siz onlara sevgi ulaştırıyorsunuz. Eğer benim yolumda savaşmak ve benim rızamı kazanmak için çıktınızsa içinizde onlara sevgi mi gizliyorsunuz? Oysa ben sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi bilirim. Sizden kim bunu yaparsa doğru yoldan sapmış olur.

**

Mücadele Suresi
22 Allah a ve ahiret gününe inanan bir milletin, babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa Allaha ve Resulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini görmezsiniz. Onlar o kimselerdir ki Allah kalblerine iman yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Ondan razı olmuşlardır. işte onlar Allah’ın hizbi (dininin yardımcıları)dir. iyi bil ki, kurtuluşa ulaşacak olanlar, Allahın hizbidir.

--spoiler--

bahsettiğim gibi çok alakasız sureler, kerimeler paylaşılmıştır.

--spoiler--
Kaldı ki, bizi ne M. Kemal kurtarmıştır ve ne de kurtarılmış birşey var. Kaldı ki, bizi ne M. Kemal kurtarmıştır ve ne de kurtarılmış birşey var. Aksine, birçok şeyi kaybetmişiz.

Örneğin Islam ın öngördüğü Hilafet makamını, Rabbimizin emrettiği Şeriat ı, yazımızı, kültürümüzü, tarihimizi, bize ait olan ve Lozan’da düşmanlarımıza bırakılan eski topraklarımızı, Ezan ı (ki Adnan Menderes yine okunmasını sağlamıştır) vs.

Türkiye de çoğunluğun mezhep Imamı olan, Imam-ı Azam Ebu Hanife (radıyallahu anh) Şeriat hakkında şöyle der:

Bir kimse: Gel beraber gidip Şeriata danışalım derse öte­ki kişi de Gitmem, derse kâfir olur. Çünkü Şeriat ı reddetmiş oluyor.

Yine bir kimse: Şeriat ve ben­zeri müesseselerin bana bir faydası yoktur, bana şeriatın hükmü geç­mez,derse kâfir olur.

El-Muhît adlı kitapta yazıldığına göre, bir kimsenin yanında Şeriattan bahsedilse ve bilerek bu söze karşı gelirse, yahut hakaret için çirkin bir ses çıkarsa, yahut bu Şeriat kötüdür, derse kâfir olur.

(Fıkh-ı Ekber Şerhi Aliyyül Kari (rh.a) Şerh etmiştir.)

Rabbim bu paylaşımı faydalı kılsın.

Örneğin Islam ın öngördüğü Hilafet makamını, Rabbimizin emrettiği Şeriatı, yazımızı, kültürümüzü, tarihimizi, bize ait olan ve Lozanda düşmanlarımıza bırakılan eski topraklarımızı, Ezanı (ki Adnan Menderes yine okunmasını sağlamıştır) vs.

Türkiyede çoğunluğun mezhep Imamı olan, Imam-ı Azam Ebu Hanife (radıyallahu anh) Şeriat hakkında şöyle der:

Bir kimse: “Gel beraber gidip Şeriata danışalım derse öte­ki kişi deGitmem, derse kâfir olur. Çünkü Şeriatı reddetmiş oluyor.

Yine bir kimse: “Şeriat ve ben­zeri müesseselerin bana bir faydası yoktur, bana şeriatın hükmü geç­mez derse kâfir olur.

El-Muhît adlı kitapta yazıldığına göre, bir kimsenin yanında Şeriattan bahsedilse ve bilerek bu söze karşı gelirse, yahut hakaret için çirkin bir ses çıkarsa, yahut bu Şeriat kötüdür, derse kâfir olur.

(Fıkh-ı Ekber Şerhi Aliyyül Kari (rh.a) Şerh etmiştir.)

Rabbim bu paylaşımı faydalı kılsın.

--spoiler--

az önce dediğim gibi birinci cümlenin cevabı, bizi sadece mustafa kemal atatürk kurtarmamıştır bu bir gerçektir -ki kimse mustafa kemal atatürk, polat alemdar misali takılmıştır dememektedir. mustafa kemal atatürk ün önderliğinde, silah arkadaşları, bu uğurda can veren milyonlarca mehmetçik ve millet ile kazanılmıştır. ama son cümle doğrudur '' Aksine, birçok şeyi kaybetmişiz.'' evet kişiliğimizi kaybettik, insanlığımızı kaybettik, inancımızı kaybettik, vatan mı onu zaten çok önceleri kaybettik.