bugün

garsonun fark etmedigi insanin yasadigi azap

değme gerilim filmlerine taş çıkartacak bir sahne. bahse girerim ki bir korku filminde bunu kullansalar, izleyenler altlarına ederler.

nasıldır? anlatayım:

topluca gidilmiş bir cafe veya bir bar. ilk başta sorun yoktur çünkü garson yeni gelenlerin yanına yanaşmış ve herkesin siparişini tek tek almıştır. neyse muhabbet, kakara kikiri derken, kahramanımız bir bakar kendi içeceği bitmiştir. bir tek onun ki bitmiştir. "e bir tane daha isteyeyim noolcak, garson bakar şimdi zaten" diyerek yaşadığı yalancı bir rahatlamayla kakari kikiriye, yapılan esprilere gülmeye devam eder.

ama bir sorun vardır. zaten kalabalık olan mekanda garsonun onu hiç de farkedeceği yoktur, ayrıyeten öyle bir kuytuyu seçmiştir ki sauron gelse göremez onu orada, dangalaklığına doymasın. tabii bu sırada da kendisi hakkında "ulan bir tane içmeye gelmiş tipe bak" düşüncelerinin doğduğu zannı da onun ellerini terletmeye başlamıştır.

garsonun tam onların masaya döndüğü anı yakalamak üzere porsuk gibi pusuya yatar*. ve garson birden döner ve kahramanımız hemen örtmenim örtmenim tarzında elini kaldırır. ammma o da ne, garson es geçer, hatta görmez, o kadar siliktir karakterimiz. o da anlaşılmasın diye elini başına koyar ve kafasını kaşır, yada saçlarını düzeltir gibi yapar. ama anlayan anlamıştır ve o olmasa da tüm bakışların üstünde olduğu hissine kapılır. panikler. garsonun yüzde 5'lik görme açısı olmasına rağmen elini tekrar kaldırır ve garson tekrar görmez. garson bu sefer yönünün yine kıbleye çevirir ve elemanımız elini tekrar kaldırır ve bu sefer pır pır pır yapar eliyle, hani gel gel işaret var ya ondan.

amma ve lakin garson onu yine görmez, eleman küçüldükçe küçülür, masaya tutunmak zorunda kalır. artık masadakiler de farketmişlerdir onun bu insan üstü çabalarını ve sorarlar "nooldu abi" diye. kahraman kuruyan boğazından hırıltıyla karışık, kızarık bir yüzle " yeaa bitti de, yenisini alcaktım da görmedi de, dur gelir şimdi, acelesi yok" diye geçiştirir ama gerginliği, bir birey olarak dikkat çekememenin verdiği huzursulzluğu tavan yapmıştır.

son çare olarak elini kaldırır ve "abiii" diye bağırır. ama behey dangalak, hangi abi. öyle bir kelime atıyorsun ki ortaya. abi kim ulan abi kim, bin tane abi var ortamda. senin silikliğin yanında herkes sana abidir zaten.

tabii ki de garson bakmaz abi lafzına. bizim ki iyice gerginleşir. emrah gibi kalkmış kaşları, devamlı pırpır yapan eliyle tekrar bagırır "huoopp abiii". ve işte o anda heyecandan sesi kayar ve cümlenin yarısı ipincecik bir sesle çıkar ve masada gülüşmeler olur. ah yer yarılsa da içine bir girse, sonsuza kadar uyusa orda.

masadaki abilerden birisi erkek gibi şaklatır elini, garson hemen gelir ve elemanımız nerdeyse ağlamaklı bir şekilde, öz güveni tamamen kırılmış, kambur olmuş bir halde siparişini verir ve kakara kikiriye yalandan devam eder.