bugün
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı17
- yazarlar neden bu nickleri kullanıyor9
- küçük memeli kadınlar9
- arkadaşlar bik bik geldi12
- heykel sanatını putla bağdaştıran yobaz14
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi13
- icardi190522
- anın görüntüsü9
- kadıköy de pidecide yediğimiz efsane kazik13
- jose mourinho40
- magicovento10
- sözlükteki tipleri çok takmamak lazım10
- içine şeytan girse ne yaparsın14
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü9
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- uludağ sözlük'ün en çekici erkeği kim12
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi14
- eşcinsellere hasta diyen hastalıklı insanlar21
- yazarların sevdiği şehirlerarası yollar8
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması17
- istan ekini türkçeden kaldırmak8
- albay kemal15
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması16
- sözlükçü kemalistlerin mide bulandırması9
- hadise'nin parasız erkeklere tepkisi40
- yazdan nefret etmek10
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift14
- a haber için 3 kelime yakıştır9
- güçlü kadınların ortak özellikleri14
- türklere peygamber gönderilmemiş olması9
- sözlükte artık yazılamayacağı gerçeği8
- erkeklerin meme tercihi11
- osman gökçek8
- zalbert ramstein16
- üstteki yazarın sevdiği iki şey8
- mfö'nün en güzel şarkısı14
- kadınları öldüren bir virüs yaratıp dünyaya salmak20
- hazır olun yeni pandemi geliyor13
- 8 bin lira maaş teklif edilen öğretmen13
- evliliklerin çoğunun para yüzünden bitmesi10
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız14
- diyanetin bütçesi emekliye dağıtılsın13
- iki çift bir masada nasıl oturmalıdır8
- gizli samyel ile evlenmek12
- türkiye cidden almanyadan daha iyi16
- yahudileşmiş türk13
- erdoğan yargılanınca akplilerin savunmaları13
- dünyanın patlama ile oluştuğuna inanmak22
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı16
- tek eşliliğin çok güzel bir şey olması10
değme gerilim filmlerine taş çıkartacak bir sahne. bahse girerim ki bir korku filminde bunu kullansalar, izleyenler altlarına ederler.
nasıldır? anlatayım:
topluca gidilmiş bir cafe veya bir bar. ilk başta sorun yoktur çünkü garson yeni gelenlerin yanına yanaşmış ve herkesin siparişini tek tek almıştır. neyse muhabbet, kakara kikiri derken, kahramanımız bir bakar kendi içeceği bitmiştir. bir tek onun ki bitmiştir. "e bir tane daha isteyeyim noolcak, garson bakar şimdi zaten" diyerek yaşadığı yalancı bir rahatlamayla kakari kikiriye, yapılan esprilere gülmeye devam eder.
ama bir sorun vardır. zaten kalabalık olan mekanda garsonun onu hiç de farkedeceği yoktur, ayrıyeten öyle bir kuytuyu seçmiştir ki sauron gelse göremez onu orada, dangalaklığına doymasın. tabii bu sırada da kendisi hakkında "ulan bir tane içmeye gelmiş tipe bak" düşüncelerinin doğduğu zannı da onun ellerini terletmeye başlamıştır.
garsonun tam onların masaya döndüğü anı yakalamak üzere porsuk gibi pusuya yatar*. ve garson birden döner ve kahramanımız hemen örtmenim örtmenim tarzında elini kaldırır. ammma o da ne, garson es geçer, hatta görmez, o kadar siliktir karakterimiz. o da anlaşılmasın diye elini başına koyar ve kafasını kaşır, yada saçlarını düzeltir gibi yapar. ama anlayan anlamıştır ve o olmasa da tüm bakışların üstünde olduğu hissine kapılır. panikler. garsonun yüzde 5'lik görme açısı olmasına rağmen elini tekrar kaldırır ve garson tekrar görmez. garson bu sefer yönünün yine kıbleye çevirir ve elemanımız elini tekrar kaldırır ve bu sefer pır pır pır yapar eliyle, hani gel gel işaret var ya ondan.
amma ve lakin garson onu yine görmez, eleman küçüldükçe küçülür, masaya tutunmak zorunda kalır. artık masadakiler de farketmişlerdir onun bu insan üstü çabalarını ve sorarlar "nooldu abi" diye. kahraman kuruyan boğazından hırıltıyla karışık, kızarık bir yüzle " yeaa bitti de, yenisini alcaktım da görmedi de, dur gelir şimdi, acelesi yok" diye geçiştirir ama gerginliği, bir birey olarak dikkat çekememenin verdiği huzursulzluğu tavan yapmıştır.
son çare olarak elini kaldırır ve "abiii" diye bağırır. ama behey dangalak, hangi abi. öyle bir kelime atıyorsun ki ortaya. abi kim ulan abi kim, bin tane abi var ortamda. senin silikliğin yanında herkes sana abidir zaten.
tabii ki de garson bakmaz abi lafzına. bizim ki iyice gerginleşir. emrah gibi kalkmış kaşları, devamlı pırpır yapan eliyle tekrar bagırır "huoopp abiii". ve işte o anda heyecandan sesi kayar ve cümlenin yarısı ipincecik bir sesle çıkar ve masada gülüşmeler olur. ah yer yarılsa da içine bir girse, sonsuza kadar uyusa orda.
masadaki abilerden birisi erkek gibi şaklatır elini, garson hemen gelir ve elemanımız nerdeyse ağlamaklı bir şekilde, öz güveni tamamen kırılmış, kambur olmuş bir halde siparişini verir ve kakara kikiriye yalandan devam eder.
nasıldır? anlatayım:
topluca gidilmiş bir cafe veya bir bar. ilk başta sorun yoktur çünkü garson yeni gelenlerin yanına yanaşmış ve herkesin siparişini tek tek almıştır. neyse muhabbet, kakara kikiri derken, kahramanımız bir bakar kendi içeceği bitmiştir. bir tek onun ki bitmiştir. "e bir tane daha isteyeyim noolcak, garson bakar şimdi zaten" diyerek yaşadığı yalancı bir rahatlamayla kakari kikiriye, yapılan esprilere gülmeye devam eder.
ama bir sorun vardır. zaten kalabalık olan mekanda garsonun onu hiç de farkedeceği yoktur, ayrıyeten öyle bir kuytuyu seçmiştir ki sauron gelse göremez onu orada, dangalaklığına doymasın. tabii bu sırada da kendisi hakkında "ulan bir tane içmeye gelmiş tipe bak" düşüncelerinin doğduğu zannı da onun ellerini terletmeye başlamıştır.
garsonun tam onların masaya döndüğü anı yakalamak üzere porsuk gibi pusuya yatar*. ve garson birden döner ve kahramanımız hemen örtmenim örtmenim tarzında elini kaldırır. ammma o da ne, garson es geçer, hatta görmez, o kadar siliktir karakterimiz. o da anlaşılmasın diye elini başına koyar ve kafasını kaşır, yada saçlarını düzeltir gibi yapar. ama anlayan anlamıştır ve o olmasa da tüm bakışların üstünde olduğu hissine kapılır. panikler. garsonun yüzde 5'lik görme açısı olmasına rağmen elini tekrar kaldırır ve garson tekrar görmez. garson bu sefer yönünün yine kıbleye çevirir ve elemanımız elini tekrar kaldırır ve bu sefer pır pır pır yapar eliyle, hani gel gel işaret var ya ondan.
amma ve lakin garson onu yine görmez, eleman küçüldükçe küçülür, masaya tutunmak zorunda kalır. artık masadakiler de farketmişlerdir onun bu insan üstü çabalarını ve sorarlar "nooldu abi" diye. kahraman kuruyan boğazından hırıltıyla karışık, kızarık bir yüzle " yeaa bitti de, yenisini alcaktım da görmedi de, dur gelir şimdi, acelesi yok" diye geçiştirir ama gerginliği, bir birey olarak dikkat çekememenin verdiği huzursulzluğu tavan yapmıştır.
son çare olarak elini kaldırır ve "abiii" diye bağırır. ama behey dangalak, hangi abi. öyle bir kelime atıyorsun ki ortaya. abi kim ulan abi kim, bin tane abi var ortamda. senin silikliğin yanında herkes sana abidir zaten.
tabii ki de garson bakmaz abi lafzına. bizim ki iyice gerginleşir. emrah gibi kalkmış kaşları, devamlı pırpır yapan eliyle tekrar bagırır "huoopp abiii". ve işte o anda heyecandan sesi kayar ve cümlenin yarısı ipincecik bir sesle çıkar ve masada gülüşmeler olur. ah yer yarılsa da içine bir girse, sonsuza kadar uyusa orda.
masadaki abilerden birisi erkek gibi şaklatır elini, garson hemen gelir ve elemanımız nerdeyse ağlamaklı bir şekilde, öz güveni tamamen kırılmış, kambur olmuş bir halde siparişini verir ve kakara kikiriye yalandan devam eder.
güncel Önemli Başlıklar