bugün

antagonizma

immanuel kant'ın tarih görüşünü serimlediği "dünya yurttaşlığı amacına yönelik genel bir tarih düşüncesi" başlıklı makalesinde tarihin ilerletici gücü olarak ele aldığı kavram.

kant'a göre, akıl varlığı olmayan doğa, doğa yasalarının değişmez kurallarına göre iç işlerini yürütür. akıl varlığı insan ise, bir yandan doğa yasalarına bağımlıyken, öte yandan doğa yasalarından bağımsız eyleyebilme olanağına sahiptir. bu durum tek tek kişiler için geçerli iken, insan soyu söz konusu olduğunda kant, onun da "doğanın gizli bir planına" göre eylediğini söyler. hatta, "evliliklerin, doğum ve ölümlerin sayıları da bir kurala göre önceden hesaplanamaz gibi görünüyor; çünkü insanın özgür iradesinin bunlar üzerindeki etkisi pek büyüktür. oysa büyük ülkelerin yıllık istatistikleri bunların da tıpkı hava değişimleri gibi sabit doğa yasalarına bağlı olduklarını kanıtlıyor. hava değişmeleri kendi başlarına öyle belirsizlerdir ki, tek başına olup bitmeleri önceden hesaplanamaz; ama bitkilerin büyümesinin, ırmakların akışının ve diğer doğal oluşumların bir bütün olarak tek biçimli , kesintisiz süregitmesini sağlar. birey olarak insanlar, hatta uluslar, her biri kendi yolunda ve sık sık da birbirlerine karşı bir amaç güderken, doğanın seçtiği bir yöne doğru bu farkında olmadan gidişleri üzerinde akıl yormazlar. doğanın bilmedikleri hedefine doğru ilerlerler."der.

işte, insanı doğanın hedefine doğru ilerleten, "toplum-dışı toplumsallık" olarak ifade edilen antagonizmdir. buna göre antagonizm, insanın bir yandan toplum halinde yaşama eğilimi taşıması ama bir yandan da bu toplumsal birliği bozacak "doğayla rekabet", "mülkiyet isteği" , "iktidar arzusu" gibi heveslerinin olması durumudur. insan türünde bu istekler çarpıştıkça tarih ilkel toplumlardan dünya devleti'ne doğru evrilir. *