bugün

atatürk ün din anlayışı

Mustafa Kemal Atatürk'ün din üzerine söylediği sözlerden sadece birkaçı,
"Din insanın gıdasıdır.Dinsiz adam boş bir eve benzer.insana hüzün verir;kesinlikle bir şeye inanacağız.Bu din,dinlerin en sonuncusu elbette en mükemmelidir.islam dini hepsinden üstündür."
"Bizim dinimiz milletimize değersiz,miskin ve aşağı olmayı tavsiye etmez.Aksine Allah da Peygamber de insanların ve milletlerin değer ve şerefini muhafaza etmelerini emrediyor."
"Bizi yanlış yola sevkeden soysuzlar bilirsiniz ki,çok kere din perdesine bürünmüşler,saf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldata gelmişlerdir.Tarihimizi okuyunuz,dinleyiniz...Görürsünüz ki milleti mahveden,esir eden harabeden fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir."
Suud Kralı'nın dikkatine :"Hz. Muhammed'in mezarının yıkılacağını derin üzüntü içinde öğrendim.Bu kutsal emanete asla dokunamazsınız.Eğer tek bir taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim."
"Vatanı satan insan dinden,imandan,namustan bahsedemez."

Atatürk, 29 Ekim 1923'te kendisiyle görüşen Fransız muhabiri Maurice Pernot'ya verdiği demeçte, yazarın sorusu üzerine şöyle demiştir:
"Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinimize bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura muhalif, terakkiye mani hiçbir şey ihtiva etmiyor. Halbuki, Türkiye'ye istiklalini veren bir Asya milletinin içinde daha karışık, sun'i, itikadat-ı batıldan ibaret bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu acizler sırası gelince, tenevvür (aydınlanma) edeceklerdir. Onlar ziyaya (ışığa) takarrüp (yaklaşma) edemezlerse kendilerini mahv ve mahkûm etmişler demektir. Onları kurtaracağız."Görülüyor ki Atatürk saf, temiz ve sade bir din anlayışı istemektedir. islam dinine sonradan girmiş her türlü safsata, hurafe ve boş inançlara karşı akılcı bir din anlayışını benimsemiştir. Bunun ilk adımını da Kur'an-ı Kerim'in milletin bütün fertleri tarafından okunup anlaşılabilmesini sağlamakla atmıştır. Cumhuriyetin kuruluşundan iki yıl bile geçmeden 21 Şubat 1925 tarihinde Meclis'teki bütçe müzakereleri sırasında Kur'an-ı Kerim'in meal ve tefsirinin, Hadis-i Şerif tercümelerinin devlet imkánlarıyla yaptırılması için talimat vermiştir.
Bunun üzerine mealin Mehmet Akif Ersoy, tefsirin Elmalılı Hamdi Yazır, hadis tercümelerinin de Kamil Miras tarafından yapılması kararlaştırılmıştır. Ancak, Mehmet Akif bilahare bu görevi bırakarak aldığı avansı iade etmiş, hem meal hem de tefsir yazma işi Hamdi Yazır tarafından yapılmıştır. Elmalılı Hamdi Yazır'ın hazırladığı 9 ciltlik tefsir 1935 yılında, Kamil Miras tarafından hazırlanan "Sahih-i Buhari Muktasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi" isimli 12 ciltlik hadis tercümesi de 1928 yılında yayımlanmıştır.

Son olarak Atatürk'ün Balıkesir Zağanos Camisinde verdiği 1 sayfalık demeç vardır.Açın okuyunuz efendim.
Atatürk ve Din ile ilgili pek çok kitaplar vardır.(Diyanet işleri Başkanlığınında çıkardığı kitaplar mevcuttur.)Örneğin,Sadi Borak'ın Atatürk ve Din adlı kitabını okumanızı tavsiye ederim.
Bunları okuduktan sonrada hala Atatürk'e dinsiz diyen adamın beyininin varlığından şüphe duyarım.
(ayrıca bknz:http://www.bilimarastirma...ayinlar/ataturkvedin.html)