bugün
- kanınıza rengini verir misiniz15
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler17
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı32
- türkiyede çok abartılan arabalar12
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım9
- sözlük kızlarının don renkleri16
- anın görüntüsü17
- uzağı göremeyen insan8
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss16
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni9
- ali erbaş17
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
kişinin gidiş amacı ile doğru orantılı olarak değişkenlik gösteren, belki sadece gözyaşları içerisinde, belki de büyük mutluluklar arifesinde olan düşünceler topluluğudur.
küçüklüğüme dair aklımda kalanlar hep yolların ne kadar uzun olduğu, köylerin şehir yaşamından ne kadar farklı olduğuydu. otobüse binmeden önce de umarım düzgün ve kapısı otomatik (ne saçmaymış) olan bir araç ile seyahat ederim heyecanı vardı onlu yaşlarda. belki bilenler vardır, o dönem 0302 otobüsler ve bu otobüslerin kaptan yanında tek kişilik en önde koltukları vardı. çocukluk heyecanı ile hep o koltukta oturmak istemişimdir. buna izin veren de bir çok babacan şoföre denk geldim açıkçası. yaz tatillerinde anneanne'ye yapılan uzun otobüs yolculukları en keyiflisiydi.
üniversite dönemleri biraz daha farklıydı, anne babadan ayrılıp başka bir şehirde okuyunca sürekli seyahat etmek zorunda kalıyorsun. ilk senelerde biraz da çekingen ve tek başına bir yerlere gitmenin verdiği korkaklık, aileden ayrılmanın verdiği üzüntü, yolculukların daha karamsar olmasına sebep verse de 2.yıldan sonra bu da değişti. yazın özlenen üniversite arkadaşları ve okuduğun şehirdeki eve kavuşma isteği daha ağır basmaya başladı. artık aileye dönüş değil, arkadaşlara dönüş yolculukları daha keyifli olmuştu.
okul bitip bir işe girdikten sonra özel araba ile şehirlerarası seyahatlar ise farklı yerlere gidilirse keşif ruhunu ortaya çıkarıyor. yollarda yeni yeni kasabaları, insanları görmenin verdiği güzel ruh hali var artık. kamyoncu duraklarında yenilen güzel yemekler de cabası.
bütün bu seyahatların en düşündürücü ve üzücü olanı ise hastalık ve ölüm durumunda yapılanlar. aklından hiç bir şey geçmiyor, sadece gözyaşlarınla, acaba öldü de bana mı söylemiyorlar düşünceleri ile içini kemire kemire geçiyorsun yollardan. yol uzadıkça uzuyor, bitmiyor kilometreler. durmasın istiyorsun mola yerinde otobüs, konuşmasın istiyorsun hiç kimse.
kısacası, her psikolojik ana ait farklı tepkiler ve gözlemler işte.
küçüklüğüme dair aklımda kalanlar hep yolların ne kadar uzun olduğu, köylerin şehir yaşamından ne kadar farklı olduğuydu. otobüse binmeden önce de umarım düzgün ve kapısı otomatik (ne saçmaymış) olan bir araç ile seyahat ederim heyecanı vardı onlu yaşlarda. belki bilenler vardır, o dönem 0302 otobüsler ve bu otobüslerin kaptan yanında tek kişilik en önde koltukları vardı. çocukluk heyecanı ile hep o koltukta oturmak istemişimdir. buna izin veren de bir çok babacan şoföre denk geldim açıkçası. yaz tatillerinde anneanne'ye yapılan uzun otobüs yolculukları en keyiflisiydi.
üniversite dönemleri biraz daha farklıydı, anne babadan ayrılıp başka bir şehirde okuyunca sürekli seyahat etmek zorunda kalıyorsun. ilk senelerde biraz da çekingen ve tek başına bir yerlere gitmenin verdiği korkaklık, aileden ayrılmanın verdiği üzüntü, yolculukların daha karamsar olmasına sebep verse de 2.yıldan sonra bu da değişti. yazın özlenen üniversite arkadaşları ve okuduğun şehirdeki eve kavuşma isteği daha ağır basmaya başladı. artık aileye dönüş değil, arkadaşlara dönüş yolculukları daha keyifli olmuştu.
okul bitip bir işe girdikten sonra özel araba ile şehirlerarası seyahatlar ise farklı yerlere gidilirse keşif ruhunu ortaya çıkarıyor. yollarda yeni yeni kasabaları, insanları görmenin verdiği güzel ruh hali var artık. kamyoncu duraklarında yenilen güzel yemekler de cabası.
bütün bu seyahatların en düşündürücü ve üzücü olanı ise hastalık ve ölüm durumunda yapılanlar. aklından hiç bir şey geçmiyor, sadece gözyaşlarınla, acaba öldü de bana mı söylemiyorlar düşünceleri ile içini kemire kemire geçiyorsun yollardan. yol uzadıkça uzuyor, bitmiyor kilometreler. durmasın istiyorsun mola yerinde otobüs, konuşmasın istiyorsun hiç kimse.
kısacası, her psikolojik ana ait farklı tepkiler ve gözlemler işte.
güncel Önemli Başlıklar