bugün

sevdalinka

ayşe kulinin en kopuk romanı, akıcı değil, hiç beyenmedim diyenlere inat benim yere göğe sığdıramadığım güzellikteki roman. karakterleri, tıpkı kumral ada mavi tuna'nın karakterleri gibi hayatım da yer edecek olan ve harika bir ülkeyi harika bir milleti anlatan roman. ne zaman kırmızı ışık görsem aklıma tuna gelir, artık ne zaman havai fişek duysam aklıma bomba niyetine sevdalinka gelecek... bir de şu diyolog

-siz de mi müzlümansınız?
-dörtte bir
-ana tarafından mı baba tarafından mı
-bir kadın tarafından.

edit: kitabın arka kapağında yazan yazıyı sanırım yüz kere okumuştum. kitabın bitimine yakın büyük bir heycanla okurken o yazı karşıma çıkmıştı bir de...

Aynı ırktan, kim bilir belki de aynı soydan geliyorlardı. Aynı yaşlarda, aynı boylardaydılar. Aynı kadını sevmişlerdi. Ataları aynı tanrıya ayrı yollardan ulaşmak istedikleri için, biri Boşnak diğeri Hırvattı. Bunu kendileri seçmemişlerdi, savaşmayı ve kaderlerini de seçmedikleri gibi. Ve ambulanstaki çocuğu kurtarmanın dışında, beklentileri yoktu yarın için. Yarınlar, kurşun, havan topu ve bombaydı, kandı. Ama her ikisi de farkına bile varmadan "daha güzel günleri bekliyorlardı. insanlar, değişik inançlarla ve hırslarıyla ne kadar karıştırırlarsa karıştırsınlar, kana, acıya, şiddete bulaştırsınlar, bu muhteşem dünyayı, yaşam bir umuttu sonuçta. Hiç bitmeyen bir umuttu. Dünya tarihinin en acımasız soykırımlarından Bosna`da, bir kadın gazetecinin hayatla hesaplaşması...